Bismillahirrahmanirrahim, Hamd, yalnızca Allah'adır.
İftira;
bir şahsa asılsız bir şey isnad etmek, bir münkeri-fahşayı-yalanı haksız yere
isnad etmek, asılsız sözlerle karalamak, hakkında şeri bir
delile-kanıta-belgeye dayanmadan küçük düşürmek amaçlı uydurmalardır. İftira en büyük günahlardandır.
Yeryüzünde en
büyük iftiracılar kafirler olmuşlardır, onlar Allah’a bile iftira etmişler ve
ona şirk koşarak bu iğrenç ameli gerçekleştirmişlerdir, dinleyelim.
1.Delil : Allah buyurur ki; “ Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz.
Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa,
doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (Nisa Suresi, 4 )
2.Delil : Allah buyurur ki; “ De ki: "Allah'ın sizin için indirdiği sizin bir kısmını
haram ve helal kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?" De ki:
"Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı
ediyorsunuz?" (10/59)
3.Delil : Allah buyurur ki; “Artık bundan sonra kim Allah'a karşı yalan uydurup iftira
düzerse, işte onlar, zalim olanlardır. (3/94)
Yine iftiracı kafirler, Allah elçilerine karşı iftiralar
ederek onları toplumları önünde küçük düşürmek istemişlerdir. Rasulullah
(s.a.v.) bu zalim iftiracılardan nasibini alan en büyük elçidir, dinleyelim.
1.Delil : Allah buyurur ki; “ İnkâr edenler dediler ki: " Bu (Kur'an) olsa olsa ancak
onun uydurduğu bir yalandır, kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk
da yardımda bulunmuştur." Böylelikle onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve
iftira ile geldiler. (25/4)
2.Delil : Allah buyurur ki; “ İçlerinden
kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar. Kâfirler dedi ki: "Bu,
yalan söyleyen bir büyücüdür. İlahları bir tek ilah mı yaptı? Doğrusu bu,
şaşırtıcı bir şey." Onlardan önde gelen bir grup: " Yürüyün,
ilahlarınıza karşı kararlı olun; çünkü asıl istenen budur" diye çekip
gitti. "Biz bunu, diğer dinde işitmedik, bu, içi boş bir uydurmadan
başkası değildir." (Sad Suresi, 4-7)
İftiracılar,
Rasulullah (s.a.v.) döneminde müslümanların kendi içlerinden çıkarak
zevcelerine iftira atarak onu karalamışlar, Aişe annemizin işlemediği bir suçu
onun üzerine atarak onu lekelemek bile istemişlerdir. İftiracılara en büyük
ahlakı o gün Rasulullah ve zevcesi Zeynep ve Berire annemiz göstermiştir, dinleyelim.
1.Delil : Allah buyurur ki; “ İftirayı
(ifk olayını) getirenler sizden bir grup topluluktur. Onun sizin için kötü
olduğunu zannetmeyiniz, bilakis o sizin için iyi olmuştur. Onlardan herkese
kazandığı günah vardır. “ (Nur-11-12)
2.Delil : Rasulullah (s.a.v.) iftirayı
duyar duymaz doğrulamayıp Aişe annemize ilkin şu mübarek sözü buyurmuştur :“ Ey
Aişe ! senin hakkında bana şu şu şeyler
ulaştı, eğer suçsuz isen, Allah seni temize çıkaracaktır.” (Buhari-Müslim)
3.Delil : Rasulullah (s.a.v.)
iftira hakkında Berire annemize “ Ey Berire ! Aişe’de seni şüpheye düşürecek
bir husus gördün mü ? dedi Berire; seni hakikat üzere peygamber olarak
gönderene yemin olsun ki, hayır görmedim.” (Buhari-Müslim)
4.Delil : Rasulullah, (s.a.v.) Aişe
annemize atılan iftira hakkında Zeynep (ki en çok kıskanan olmasına rağmen)
annemize dönerek “ Ey Zeynep, sen ne gördün, ne öğrendin ? “ dedi. O da “ Ey Allah’ın Resulü ben gözümü ve
kulağımı korurum, vallahi onun hakkında hayır ve iyilikten başka bir şey
bilmedim.” buyurmuştur. (Buhari-Müslim)
5.Delil
: Onu
işittiğiniz zaman, erkek mü'minler ile kadın mü'minlerin kendi nefisleri adına
hayırlı bir zanda bulunup: " Bu, açıkca uydurulmuş iftira bir sözdür"
demeleri gerekmez miydi? (24/12)
İftiracılar, islamın öncülerine-alimlerine-imamlarına da iftira
atmaktan geri kalmamışlardır, dinleyelim.
1.Delil : Şeyhu’l İslam İmam İbn
Teymiyye’nin şu cümleleri kullandığını iddia etmişlerdir : “ Benim şu
merdivenlerden indiğim gibi Allah’da gökten dünya semasına böyle iner.” (İbn
Batuta) İbn Batuta bu cümlelerle ona hakaretler etmiş ve ona iftira etmiştir.
İbn Teymiyye bu iftiradan beridir.
2.Delil : Yakın tarihin şerefli
alimi Şeyh Said hakkında söylenen şu sözü dinleyelim : “ O bir İngiliz ajanıdır,
doğuda Kürt devleti kuracaktı diye “ iftiralar atılmıştır. Oysa ki mahkeme
önünde asla Şeyh Said ırkçılık adına ait bir kelime bile kullanmamıştır. O,
neden kıyam ettiğini açıkça mahkeme önünde söylemiştir.
3.Delil : İngilizlere karşı ve
islamın emirlerini uygulamayan umaralara karşı şeri delillerle uyarıda bulunan
Muhammed Süleyman et-Temimi (Muhammed b. Abdulvahhab) hakkında söyleneni dinleyelim “ O bir Osmanlı
düşmanıdır, İngilizlerin de adamıdır ” sözleri de yakın tarihin
iftiralarındandır.
Allah iftira edenleri, kafir, zalim, günahkar olarak
isimlendirmiş azabı hak ettiklerini bildirmiştir. Rasulullah hadislerinde
iftirayı yasaklamış müslümanların bu iğrenç ahlaktan uzak durmalarını
emretmiştir. İftira Yahudi zihniyetinden taşınmadır. Yeryüzünde peygamberlere
yapılan iftiralar İsrail oğullarından gelmiştir.
1.Delil : Bu, onların: "Ateş bize sayılı günler dışında
kesinlikle dokunmayacak" demelerindendir. Onların bu iftiraları, dinleri
konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür. (3/24)
2.Delil
: Ve kendi zanlarınca dediler ki:
"Bu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdır. Onları bizim dilediklerimiz
dışında başkası yiyemez. (Şu) Hayvanların da sırtları haram kılınmıştır."
Öyle hayvanlar vardır ki, -O'na iftira etmek suretiyle- üzerlerinde Allah'ın
ismini anmazlar. Yalan yere iftira düzmekte olduklarından dolayı O, cezalarını
verecektir. (6/138)
İftira atanlara ve iftirayı delillere dayanmadan
doğrulayanlara Allah’ın emri şudur dinleyelim.
1.Delil
: Onu işittiğiniz zaman: "Bu konuda
söz söylemek bize yakışmaz. (Allah'ım) Sen yücesin; bu, büyük bir
iftiradır" demeniz gerekmez miydi? (24/16)
2.Delil
: De ki: " Allah hakkında yalan
uydurup iftira edenler, kurtuluşa ermezler." (10/69)
3.Delil
: Onu işittiğiniz zaman: "Bu konuda
söz söylemek bize yakışmaz. (Allah'ım) Sen yücesin; bu, büyük bir
iftiradır" demeniz gerekmez miydi? (24/16)
4.Delil
: Namus sahibi bir şeyden habersiz
mü'min kadınlara (zina suçu) atanlar dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir. Ve
onlar için büyük bir azab vardır. (24/23)
5.Delil
: Allah hakkında yalan uydurup iftira
edenlerden veya kendisine hak geldiği zaman onu yalan sayandan daha zalim
kimdir? İnkâr edenlere cehennem içinde bir konaklama yeri mi yok? (29/68)
6.Delil
: Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara
irtikab etmedikleri (bir suç) sebebiyle eziyet edenler ise, gerçekten bir
iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir. (33/58)
İslam ümmetinin
yaşadığı şirk-küfür-zülüm-bidat bataklığını görerek Allah’ın dinene davet eden
bazı islam davetçilerine çeşitli sözlerle iftiralar tarih boyu atılmıştır. Bu
iftiralar ilkin Allah’a, Resulüne, zevcelerine, ashabına ve islam yolunda giden
alim ve davetçilere olmuştur.
Genelde insanoğlu ve özelde kendilerini Müslüman görenler arasında iftiracılar
çok bulunur. Bunlar, şeytanın ve uşaklarının telkinleriyle kuran ve sünnet
ehline asılsız iftiralar atmayı hüner bilirler. Bunlar dilleri ile çalışırlar,
amelleri ile de yan gelir yatarlar. Bu iftiracılar haksız cümlelerle, delilsiz
iddialarla, merhametsiz bir kalple, ahlaksız bir yapıyla, akıl almaz bir
anlayışla, hangi dinin kaynaklarına dayandıkları bilinmeden, iftira at, izi
kalsın mantığıyla Allah’ın gazabını ararlar. İftiracıların, ehli sünnete ve
ehline zarar veremedikleri ve veremeyecekleri tarihi bir gerçektir. İftiracılar,
ancak şeytanın uşakları olarak anılırlar. İftira edenler, yakında nasıl bir
sarsıntı ile sarsılacaklarını inşallah göreceklerdir. İftiracıların kulak
misafirleri de onlarla beraber olacaklardır.
Müslümanların,
dinine, akidelerine, sahih sünnet yoluna, davetçi müslümanlara iftira atanlar
bilmeliler ki, şeytan ancak kendilerine şeytanlık eder ve kendileri gibi
dostlarını kandırır. Müslümanlar hakkında bunlar sapıktır, vehhabidir,
mezhepsizdir, fitnecidir, yalancıdır, dolandırıcıdır, din tüccarıdır,……gibi
iftira atanların akıbeti dünyada ve ahirette hüsran olacaktır.
Bu
tür iftiracıları, ancak kalpleri bozuk, niyeti halis olmayan, gafletle iç içe
yaşayanlar dinler. Allah ümmeti bu iftiracıların ellerine teslim etmeyecektir.
Allah dinini ihlaslı, muvahhid, sünnet ve salih amelli güzel ahlaklı islam
alimlerine ve davetçilerine teslim edecektir. Allah, iftiracıların ne kadar
iğrenç bir yaratık olduğunu bilmektedir. Allah iftiracıların yanında değil, bilakis
Kelime-i Tevhidi yüceltmeye çalışan Ehl-i sünnet akidesini yaşayan
müslümanların yanındadır. Gelin, Rasulullah’ın hadisleri ile güzel ahlakın
önemini beyan eden hadisler okuyalım ve iftiracıların vicdanlarına seslenelim,
aşağıdaki hadisler belki iftiracıların
imanını yeniler, iğrenç ahlaklarını düzenler, münafıklık alametini taşıyıp
taşımadıklarını sorgulamalarına yardımcı olur
ve dersler alırlar.
1.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle
buyurur : “ Allah’ım ! yaratılışımı güzelleştirdiğin gibi, ahlakımı da
güzelleştir. (Müslim)
2.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle
buyurur :” Allah’ım ! ahlakın, amellerin, hevaların ve hastalıkların
kötü olanlarından sana sığınırım.” (Tirmizi Albani sahihtir.)
3.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle
buyurur : “ Allah’ım ! ben ancak bir insanım Herhangi bir müslümana eğer kötü
bir söz söyledim yahut ona lanet okuduysam onu o kimse için bir temizlenme
sebebi ve bir mükafat kıl.” (Müslim)
4.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle
buyurur : “ Allah’ım ! her kim benim
ümmetimin herhangi bir işinin başına getirilirde onlara zorluk çıkartırsa sen
de ona zorluk çıkar ve her kim benim ümmetimin herhangi bir iş başına gelir de
onlara yumuşak davranırsa sen de ona yumuşak davran.” (Müslim)
5.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle buyurur : “Allah’ın
kulları arasında Allah’ın en çok sevdiği ahlakları en güzel olanlarıdır.”
(Hakim-sahihtir.)
6.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle
buyurur : Mümin kötülük düşünmediğinden kolaylıkla aldatılabilir ve ahlakı
yüksek bir kimsedir. Facir (günahkar-iftiracı) ise kötülüğe karşı cesaretli ve yeryüzünde
fesad çıkartan birisidir.” (Ahmed-Müsned sahihtir.)
7.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle
buyurur : Kıyamet gününde müminin mizanında güzel ahlaktan daha ağır basacak
hiçbir şey yoktur ve şüphesiz Allah kötü ve müstehcen kimseye buğz eder.” (Ebu
Davud-Tirmizi-hasen sahihtir.)
8.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle
buyurur : “ Peygamberin en çok nefret ettiği huy yalandı.” ( Beyhaki-sahihtir)
9.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle
buyurur : “Müjdeleyin, nefret ettirmeyin, kolaylaştırın, zorlaştırmayın.” (Buhari-Müslim)
Son olarak, kalplerinde fesad ve maraz
olan münafıklar, Allah’ın azabını düşünerek konuşsunlar. İftira edenlerin
yakında nasılda sarsılacağına şahit olacağız ? Allah, Ehl-i sünneti ve ehlini
iftiracıların şerrinden muhafaza etsin ve edecektir de. İftiracıların işte tehdit
olundukları azab.
“ Namus sahibi bir şeyden habersiz mü'min kadınlara (zina
suçu) atanlar dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir. Ve onlar için büyük bir
azab vardır. “ (24/23)
Artık bundan sonra kim Allah'a karşı
yalan uydurup iftira düzerse, işte onlar, zalim olanlardır. (3/94)
Bir eşi bırakıp yerine bir başka eşi
almak isterseniz, onlardan birine (öncekine) yüklerle (mal ve para) vermişseniz
bile ondan hiçbir şey almayın. Ona iftira ederek ve apaçık bir günaha girerek
verdiğinizi alacak mısınız? (4/20)
Gerçekten, Allah, kendisine şirk
koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim
Allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (4/48)
Doğrusu uydurulmuş bir yalanla gelenler
sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir
şer saymayın aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye
kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene
ise büyük bir azab vardır. (24/11)
Kim bir hata veya günah kazanır da
sonra bunu bir suçsuza yüklerse gerçekten o böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık
bir günahı yüklenmiştir. (4/112)
Allah'a karşı yalan uydurup iftira
düzenden veya O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Hiç şüphesiz o
zalimler kurtuluşa eremezler. (6/21)
Allah'a karşı yalan uydurup iftira
düzenden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken "Bana da vahy
geldi" diyen ve "Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben
indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün
'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara:
"Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı
haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla
alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen...
(6/93)
Yine bunun gibi onların ortakları,
müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterdiler. Hem onları helake
düşürmek, hem kendi aleyhlerinde dinlerini karmakarışık kılmak için. Allah
dileseydi bunu yapmazlardı; sen onları ve düzmekte oldukları iftiraları bırak.
(6/137)
Çocuklarını hiçbir bilgiye
dayanmaksızın akılsızca öldürenler ile Allah'a karşı yalan yere iftira düzüp
Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana
uğramışlardır. Onlar, gerçekten şaşırıp sapmışlardır ve doğru yolu
bulamamışlardır. (6/140)
Deveden iki, sığırdan da iki. De ki:
"İki erkeği mi haram kıldı? Yoksa iki dişiyi mi ya da o iki dişinin
rahimlerinin, kendisini kapsadığı (yavruları) mı? Yoksa Allah, bunları sizlere
tavsiye ettiği zaman şahid miydiniz?" hiçbir bilgiye dayanmaksızın
insanları saptırmak için Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim
kimdir? Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. (6/144)
Öyleyse, Allah'a karşı yalan uydurup
iftira düzenden veya ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kimdir? Kitap'tan
kendilerine bir pay erişecek olanlar bunlardır. Nihayet elçilerimiz,
hayatlarına son vermek üzere kendilerine gittiklerinde onlara diyecekler ki:
"Allah'tan başka taptıklarınız nerede?" "Onlar bizi (yüzüstü)
bırakıp-kayboldular" diyecekler. (Böylelikle) Bunlar, gerçekten kâfirler
olduklarına kendi aleyhlerinde şehadet ettiler. (7/37)
Allah bizi ondan kurtardıktan sonra,
bizim tekrar sizin dininize dönmemiz Allah'a karşı yalan yere iftira düzmemiz
olur. Rabbimiz olan Allah'ın dilemesi dışında, ona geri dönmemiz bizim için
olacak iş değildir. Rabbimiz, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. Biz Allah'a
tevekkül ettik. 'Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında 'Sen hak ile hüküm ver,'
Sen 'hüküm verenlerin' en hayırlısısın." (7/89)
Allah'a karşı yalan uydurup iftira
düzenden ve O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Şüphesiz O,
suçlu-günahkarları kurtuluşa erdirmez. (10/17)
Allah hakkında yalan uydurup iftira
edenlerin kıyamet günü zanları nedir? Şüphesiz Allah, insanlara karşı büyük
ihsan (Fazl) sahibidir, ancak onların çoğu şükretmezler. (10/60)
Allah'a karşı yalan uydurup iftira
düzenden daha zalim kimdir? İşte bunlar, Rablerine sunulacaklar ve şahidler:
"Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır" diyecekler. Haberiniz
olsun; Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir. (11/18)
Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin
yeriyle değiştirdiğimiz zaman, -Allah neyi indirdiğini daha iyi bilir.-
"Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır, onların çoğu
bilmezler. (16/101)
Şunlar, bizim kavmimizdir; O'ndan
başkasını ilahlar edindiler, onlara apaçık bir delil getirmeleri gerekmez
miydi? Öyleyse Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim
kimdir?" (18/15)
Korunan (iffetli) kadınlara (zina suçu)
atan sonra dört şahid getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların
şahidliklerini ebedi olarak kabul etmeyin. Onlar fasık olanlardır. (24/4)
Ey Peygamber, mü'min kadınlar, Allah'a
hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını
öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp-uydurmamak (gayri
meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak), ma'ruf (iyi, güzel ve yararlı
bir iş) konusunda isyan etmemek üzere, sana bey’at etmek amacıyla geldikleri
zaman, onların bey’atlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret iste.
Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (60/12)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder