24 Şubat 2016 Çarşamba

İFTİRA VE KURAN SÜNNET IŞIĞINDA İFTİRA ATANLARI BEKLEYEN AZAB

Bismillahirrahmanirrahim, Hamd, yalnızca Allah'adır.


       İftira; bir şahsa asılsız bir şey isnad etmek, bir münkeri-fahşayı-yalanı haksız yere isnad etmek, asılsız sözlerle karalamak, hakkında şeri bir delile-kanıta-belgeye dayanmadan küçük düşürmek amaçlı uydurmalardır.  İftira en büyük günahlardandır.

      Yeryüzünde en büyük iftiracılar kafirler olmuşlardır, onlar Allah’a bile iftira etmişler ve ona şirk koşarak bu iğrenç ameli gerçekleştirmişlerdir, dinleyelim.

1.Delil : Allah buyurur ki; “ Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (Nisa Suresi, 4 )

2.Delil : Allah buyurur ki; “ De ki: "Allah'ın sizin için indirdiği sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı ediyorsunuz?" (10/59)

3.Delil : Allah buyurur ki; “Artık bundan sonra kim Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzerse, işte onlar, zalim olanlardır. (3/94)

      Yine iftiracı kafirler, Allah elçilerine karşı iftiralar ederek onları toplumları önünde küçük düşürmek istemişlerdir. Rasulullah (s.a.v.) bu zalim iftiracılardan nasibini alan en büyük elçidir, dinleyelim.

1.Delil : Allah buyurur ki; “ İnkâr edenler dediler ki: " Bu (Kur'an) olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır, kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur." Böylelikle onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler. (25/4)

2.Delil : Allah buyurur ki; “ İçlerinden kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar. Kâfirler dedi ki: "Bu, yalan söyleyen bir büyücüdür. İlahları bir tek ilah mı yaptı? Doğrusu bu, şaşırtıcı bir şey." Onlardan önde gelen bir grup: " Yürüyün, ilahlarınıza karşı kararlı olun; çünkü asıl istenen budur" diye çekip gitti. "Biz bunu, diğer dinde işitmedik, bu, içi boş bir uydurmadan başkası değildir." (Sad Suresi, 4-7)

     İftiracılar, Rasulullah (s.a.v.) döneminde müslümanların kendi içlerinden çıkarak zevcelerine iftira atarak onu karalamışlar, Aişe annemizin işlemediği bir suçu onun üzerine atarak onu lekelemek bile istemişlerdir. İftiracılara en büyük ahlakı o gün Rasulullah ve zevcesi Zeynep ve Berire  annemiz göstermiştir, dinleyelim.

1.Delil : Allah buyurur ki; “ İftirayı (ifk olayını) getirenler sizden bir grup topluluktur. Onun sizin için kötü olduğunu zannetmeyiniz, bilakis o sizin için iyi olmuştur. Onlardan herkese kazandığı günah vardır. “ (Nur-11-12)

2.Delil : Rasulullah (s.a.v.) iftirayı duyar duymaz doğrulamayıp Aişe annemize ilkin şu mübarek sözü buyurmuştur :“ Ey Aişe !  senin hakkında bana şu şu şeyler ulaştı, eğer suçsuz isen, Allah seni temize çıkaracaktır.”  (Buhari-Müslim)

3.Delil : Rasulullah (s.a.v.) iftira hakkında Berire annemize “ Ey Berire ! Aişe’de seni şüpheye düşürecek bir husus gördün mü ? dedi Berire; seni hakikat üzere peygamber olarak gönderene yemin olsun ki, hayır görmedim.” (Buhari-Müslim)

4.Delil : Rasulullah, (s.a.v.) Aişe annemize atılan iftira hakkında Zeynep (ki en çok kıskanan olmasına rağmen) annemize dönerek “ Ey Zeynep, sen ne gördün, ne öğrendin ? “ dedi.  O da “ Ey Allah’ın Resulü ben gözümü ve kulağımı korurum, vallahi onun hakkında hayır ve iyilikten başka bir şey bilmedim.”  buyurmuştur. (Buhari-Müslim)

 5.Delil :  Onu işittiğiniz zaman, erkek mü'minler ile kadın mü'minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: " Bu, açıkca uydurulmuş iftira bir sözdür" demeleri gerekmez miydi? (24/12)

         İftiracılar, islamın öncülerine-alimlerine-imamlarına da iftira atmaktan geri kalmamışlardır, dinleyelim.

1.Delil : Şeyhu’l İslam İmam İbn Teymiyye’nin şu cümleleri kullandığını iddia etmişlerdir : “ Benim şu merdivenlerden indiğim gibi Allah’da gökten dünya semasına böyle iner.” (İbn Batuta) İbn Batuta bu cümlelerle ona hakaretler etmiş ve ona iftira etmiştir. İbn Teymiyye bu iftiradan beridir.

2.Delil : Yakın tarihin şerefli alimi Şeyh Said hakkında söylenen şu sözü dinleyelim : “ O bir İngiliz ajanıdır, doğuda Kürt devleti kuracaktı diye “ iftiralar atılmıştır. Oysa ki mahkeme önünde asla Şeyh Said ırkçılık adına ait bir kelime bile kullanmamıştır. O, neden kıyam ettiğini açıkça mahkeme önünde söylemiştir.

3.Delil : İngilizlere karşı ve islamın emirlerini uygulamayan umaralara karşı şeri delillerle uyarıda bulunan Muhammed Süleyman et-Temimi (Muhammed b. Abdulvahhab) hakkında  söyleneni dinleyelim “ O bir Osmanlı düşmanıdır, İngilizlerin de adamıdır ” sözleri de yakın tarihin iftiralarındandır.

          Allah iftira edenleri, kafir, zalim, günahkar olarak isimlendirmiş azabı hak ettiklerini bildirmiştir. Rasulullah hadislerinde iftirayı yasaklamış müslümanların bu iğrenç ahlaktan uzak durmalarını emretmiştir. İftira Yahudi zihniyetinden taşınmadır. Yeryüzünde peygamberlere yapılan iftiralar İsrail oğullarından gelmiştir.

1.Delil : Bu, onların: "Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak" demelerindendir. Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür. (3/24)

2.Delil : Ve kendi zanlarınca dediler ki: "Bu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdır. Onları bizim dilediklerimiz dışında başkası yiyemez. (Şu) Hayvanların da sırtları haram kılınmıştır." Öyle hayvanlar vardır ki, -O'na iftira etmek suretiyle- üzerlerinde Allah'ın ismini anmazlar. Yalan yere iftira düzmekte olduklarından dolayı O, cezalarını verecektir. (6/138)

       İftira atanlara ve iftirayı delillere dayanmadan doğrulayanlara Allah’ın emri şudur dinleyelim.

1.Delil : Onu işittiğiniz zaman: "Bu konuda söz söylemek bize yakışmaz. (Allah'ım) Sen yücesin; bu, büyük bir iftiradır" demeniz gerekmez miydi? (24/16)

2.Delil : De ki: " Allah hakkında yalan uydurup iftira edenler, kurtuluşa ermezler." (10/69)

3.Delil : Onu işittiğiniz zaman: "Bu konuda söz söylemek bize yakışmaz. (Allah'ım) Sen yücesin; bu, büyük bir iftiradır" demeniz gerekmez miydi? (24/16)

4.Delil : Namus sahibi bir şeyden habersiz mü'min kadınlara (zina suçu) atanlar dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir. Ve onlar için büyük bir azab vardır. (24/23)

5.Delil : Allah hakkında yalan uydurup iftira edenlerden veya kendisine hak geldiği zaman onu yalan sayandan daha zalim kimdir? İnkâr edenlere cehennem içinde bir konaklama yeri mi yok? (29/68)

6.Delil : Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara irtikab etmedikleri (bir suç) sebebiyle eziyet edenler ise, gerçekten bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir. (33/58)

       İslam ümmetinin yaşadığı şirk-küfür-zülüm-bidat bataklığını görerek Allah’ın dinene davet eden bazı islam davetçilerine çeşitli sözlerle iftiralar tarih boyu atılmıştır. Bu iftiralar ilkin Allah’a, Resulüne, zevcelerine, ashabına ve islam yolunda giden alim ve davetçilere olmuştur.

     Genelde insanoğlu ve özelde kendilerini Müslüman görenler arasında iftiracılar çok bulunur. Bunlar, şeytanın ve uşaklarının telkinleriyle kuran ve sünnet ehline asılsız iftiralar atmayı hüner bilirler. Bunlar dilleri ile çalışırlar, amelleri ile de yan gelir yatarlar. Bu iftiracılar haksız cümlelerle, delilsiz iddialarla, merhametsiz bir kalple, ahlaksız bir yapıyla, akıl almaz bir anlayışla, hangi dinin kaynaklarına dayandıkları bilinmeden, iftira at, izi kalsın mantığıyla Allah’ın gazabını ararlar. İftiracıların, ehli sünnete ve ehline zarar veremedikleri ve veremeyecekleri tarihi bir gerçektir. İftiracılar, ancak şeytanın uşakları olarak anılırlar. İftira edenler, yakında nasıl bir sarsıntı ile sarsılacaklarını inşallah göreceklerdir. İftiracıların kulak misafirleri de onlarla beraber olacaklardır.

      Müslümanların, dinine, akidelerine, sahih sünnet yoluna, davetçi müslümanlara iftira atanlar bilmeliler ki, şeytan ancak kendilerine şeytanlık eder ve kendileri gibi dostlarını kandırır. Müslümanlar hakkında bunlar sapıktır, vehhabidir, mezhepsizdir, fitnecidir, yalancıdır, dolandırıcıdır, din tüccarıdır,……gibi iftira atanların akıbeti dünyada ve ahirette hüsran olacaktır.

      Bu tür iftiracıları, ancak kalpleri bozuk, niyeti halis olmayan, gafletle iç içe yaşayanlar dinler. Allah ümmeti bu iftiracıların ellerine teslim etmeyecektir. Allah dinini ihlaslı, muvahhid, sünnet ve salih amelli güzel ahlaklı islam alimlerine ve davetçilerine teslim edecektir. Allah, iftiracıların ne kadar iğrenç bir yaratık olduğunu bilmektedir. Allah iftiracıların yanında değil, bilakis Kelime-i Tevhidi yüceltmeye çalışan Ehl-i sünnet akidesini yaşayan müslümanların yanındadır. Gelin, Rasulullah’ın hadisleri ile güzel ahlakın önemini beyan eden hadisler okuyalım ve iftiracıların vicdanlarına seslenelim, aşağıdaki  hadisler belki iftiracıların imanını yeniler, iğrenç ahlaklarını düzenler, münafıklık alametini taşıyıp taşımadıklarını sorgulamalarına yardımcı olur  ve dersler alırlar.

1.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle buyurur : “ Allah’ım ! yaratılışımı güzelleştirdiğin gibi, ahlakımı da güzelleştir. (Müslim)

2.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle buyurur :Allah’ım ! ahlakın, amellerin, hevaların ve hastalıkların kötü olanlarından sana sığınırım.” (Tirmizi Albani sahihtir.)

3.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle buyurur : “ Allah’ım ! ben ancak bir insanım Herhangi bir müslümana eğer kötü bir söz söyledim yahut ona lanet okuduysam onu o kimse için bir temizlenme sebebi ve bir mükafat kıl.” (Müslim)

4.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle buyurur :  “ Allah’ım ! her kim benim ümmetimin herhangi bir işinin başına getirilirde onlara zorluk çıkartırsa sen de ona zorluk çıkar ve her kim benim ümmetimin herhangi bir iş başına gelir de onlara yumuşak davranırsa sen de ona yumuşak davran.” (Müslim)
5.Delil :  Nebi (s.a.v.) şöyle buyurur : “Allah’ın kulları arasında Allah’ın en çok sevdiği ahlakları en güzel olanlarıdır.” (Hakim-sahihtir.)

6.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle buyurur : Mümin kötülük düşünmediğinden kolaylıkla aldatılabilir ve ahlakı yüksek bir kimsedir. Facir (günahkar-iftiracı) ise kötülüğe karşı cesaretli ve yeryüzünde fesad çıkartan birisidir.” (Ahmed-Müsned sahihtir.)

7.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle buyurur : Kıyamet gününde müminin mizanında güzel ahlaktan daha ağır basacak hiçbir şey yoktur ve şüphesiz Allah kötü ve müstehcen kimseye buğz eder.” (Ebu Davud-Tirmizi-hasen sahihtir.)

8.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle buyurur : “ Peygamberin en çok nefret ettiği huy yalandı.” ( Beyhaki-sahihtir)

9.Delil : Nebi (s.a.v.) şöyle buyurur : “Müjdeleyin, nefret ettirmeyin, kolaylaştırın,  zorlaştırmayın.” (Buhari-Müslim)

       Son olarak, kalplerinde fesad ve maraz olan münafıklar, Allah’ın azabını düşünerek konuşsunlar. İftira edenlerin yakında nasılda sarsılacağına şahit olacağız ? Allah, Ehl-i sünneti ve ehlini iftiracıların şerrinden muhafaza etsin ve edecektir de. İftiracıların işte tehdit olundukları azab.

Namus sahibi bir şeyden habersiz mü'min kadınlara (zina suçu) atanlar dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir. Ve onlar için büyük bir azab vardır. “ (24/23)

Artık bundan sonra kim Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzerse, işte onlar, zalim olanlardır. (3/94)

Bir eşi bırakıp yerine bir başka eşi almak isterseniz, onlardan birine (öncekine) yüklerle (mal ve para) vermişseniz bile ondan hiçbir şey almayın. Ona iftira ederek ve apaçık bir günaha girerek verdiğinizi alacak mısınız? (4/20)

Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (4/48)

Doğrusu uydurulmuş bir yalanla gelenler sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azab vardır. (24/11)

Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse gerçekten o böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir. (4/112)

Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Hiç şüphesiz o zalimler kurtuluşa eremezler. (6/21)

Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken "Bana da vahy geldi" diyen ve "Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen... (6/93)

Yine bunun gibi onların ortakları, müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterdiler. Hem onları helake düşürmek, hem kendi aleyhlerinde dinlerini karmakarışık kılmak için. Allah dileseydi bunu yapmazlardı; sen onları ve düzmekte oldukları iftiraları bırak. (6/137)

Çocuklarını hiçbir bilgiye dayanmaksızın akılsızca öldürenler ile Allah'a karşı yalan yere iftira düzüp Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana uğramışlardır. Onlar, gerçekten şaşırıp sapmışlardır ve doğru yolu bulamamışlardır. (6/140)

Deveden iki, sığırdan da iki. De ki: "İki erkeği mi haram kıldı? Yoksa iki dişiyi mi ya da o iki dişinin rahimlerinin, kendisini kapsadığı (yavruları) mı? Yoksa Allah, bunları sizlere tavsiye ettiği zaman şahid miydiniz?" hiçbir bilgiye dayanmaksızın insanları saptırmak için Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. (6/144)

Öyleyse, Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kimdir? Kitap'tan kendilerine bir pay erişecek olanlar bunlardır. Nihayet elçilerimiz, hayatlarına son vermek üzere kendilerine gittiklerinde onlara diyecekler ki: "Allah'tan başka taptıklarınız nerede?" "Onlar bizi (yüzüstü) bırakıp-kayboldular" diyecekler. (Böylelikle) Bunlar, gerçekten kâfirler olduklarına kendi aleyhlerinde şehadet ettiler. (7/37)

Allah bizi ondan kurtardıktan sonra, bizim tekrar sizin dininize dönmemiz Allah'a karşı yalan yere iftira düzmemiz olur. Rabbimiz olan Allah'ın dilemesi dışında, ona geri dönmemiz bizim için olacak iş değildir. Rabbimiz, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. Biz Allah'a tevekkül ettik. 'Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında 'Sen hak ile hüküm ver,' Sen 'hüküm verenlerin' en hayırlısısın." (7/89)

Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden ve O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Şüphesiz O, suçlu-günahkarları kurtuluşa erdirmez. (10/17)

Allah hakkında yalan uydurup iftira edenlerin kıyamet günü zanları nedir? Şüphesiz Allah, insanlara karşı büyük ihsan (Fazl) sahibidir, ancak onların çoğu şükretmezler. (10/60)

Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? İşte bunlar, Rablerine sunulacaklar ve şahidler: "Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır" diyecekler. Haberiniz olsun; Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir. (11/18)

Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, -Allah neyi indirdiğini daha iyi bilir.- "Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır, onların çoğu bilmezler. (16/101)

Şunlar, bizim kavmimizdir; O'ndan başkasını ilahlar edindiler, onlara apaçık bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir?" (18/15)

Korunan (iffetli) kadınlara (zina suçu) atan sonra dört şahid getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların şahidliklerini ebedi olarak kabul etmeyin. Onlar fasık olanlardır. (24/4)

Ey Peygamber, mü'min kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp-uydurmamak (gayri meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak), ma'ruf (iyi, güzel ve yararlı bir iş) konusunda isyan etmemek üzere, sana bey’at etmek amacıyla geldikleri zaman, onların bey’atlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret iste. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (60/12)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder