2 Ocak 2016 Cumartesi

"LEVLAKE" (Sen Olmasaydın Alemleri Yaratmazdım) UYDURMA HADİSİ ÜZERİNE (Reddiye)

SORU: Esselamu aleyküm, Levlake hadisi sahih midir?

Bir kardeşimiz "Levlâke levlâke Lema halaktül-eflâk = Sen olmasaydın, sen olmasaydın, Ben âlemi yaratmazdım." ile ilgili "Nurcuların" bir siteye şöyle bir soru sormuş:

“Levlake…” hadisi, ne Kütüb-ü Sitte’de, ne Buhari’de ve ne de Tirmizi vb. de kaynağı belirtilmemiş; nasıl hadis olabilir? demiş. Sitede soruya madde madde güya cevaplar verilmiş, dini tahrif, alimlere iftira ile dolu ilmi olmaktan uzak, duygusal cevaplarla soru cevaplanmış.
(Bkz:http://www.sorularlarisale.com/makale/15345/levlake_hadisi_ne_kutub-u_sittede_ne_buharide_ve_ne_de_tirmizi_vb_de_kaynagi_belirtilmemis_nasil_hadis_olabilir.html )

(Aynı akideye sahip kardeş sitelerinden birisinde de cevşen ile ilgili soruya verdikleri cevaba verdiğimiz reddiye için bkz:( http://www.ebumusabelmuhacir.blogspot.com.tr/2016/01/cevsen-ul-kebir-reddiye.html)

İnsanların akidesini ifsad eden bu siteye cevap vermek icap etmiştir.


CEVAP: Bismillahirrahmanirrahim, Hamd, yalnızca Allah'adır.

Sitede şöyle denmiş (7.madde):

7. Hadisin sahih ve mevzuu olması, bizim sahamıza giren bir husus değildir. Hadisin sıhhat çalışmasını hadis alimleri yapmışlar ve bize sunmuşlar. Bize düşen; o hadisi kabul etmektir.

-İlginçtir ki, bu metinde hadis alimlerinin görüşlerine yönlendiren site, hadis alimlerinin mevzu yani uydurma olarak nitelendirdiği bir hadisi savunmak için bu yazıyı yazmış. İleride değineceğiz, devam edelim…

Sitede deniliyor ki;

8. Levlake sözü hadistir ve ümmetçe kabul görmüştür. Bu hadis, bir alimin, ya da müçtehidin bir yorumu ve değerlendirmesi değildir. Bahsi geçen kaynaklarda olmaması, hadis olmadığı anlamına gelmez.

-Site “ümmetçe kabul görmüştür” derken kimleri kastediyor? Burası gerçekten çok ilginç. Levlake hadisini “sahih” olarak kabul eden hiçbir hadis alimi muhaddis bulunmuyor iken, hangi ümmetten söz ediliyor?
Ümmetten kasıtları tarikat ehli sofiler, Nurcular, Fetullahçılar ve dinleri konusunda araştırmadan akıllarını başkalarının cebine koyan cahiller ise doğrudur. bu uydurma söz bu kimseler yanında kabul görmüş ama ehli sünnet tarafından reddedilmiştir.

Aynı problem diğer madde için de geçerli:

Sitede deniliyor ki;

10. “Levlâke levlâke Lema halaktül-eflâk = Sen olmasaydın, sen olmasaydın, Ben âlemi yaratmazdım.” sözü; İslâm ümmetinin âlimleri ekseriyetince kudsî hadis olarak biliniyor.

-Şimdi gelelim ilmin katledilip dinin tahrif edilmesine. Site, levlake hadisinin kaynaklarını vermiş gelin bu yalancı sitenin verdikleri kaynaklarda sözde kudsi hadis için ne deniyor tek tek inceleyelim:

Bu sözde hadis-i kudsînin kaynakları: Bu hadis-i kudsî, Suyutînin El-Leâlil-Masnûa; Aliyyü-Kârînin El-Esrârul-Merfûa ve diğer bir eseri olan Şerhüş-Şifâ; Şevkânînin El-Fevâidül-Mecmûa; Hâfız Aclunînin Keşfül-Hafâ; Muhammed Said Zalûlün Tahkîk; İmam-ı Nevevînin El-Ezkâr adlı eserlerinde kayıtlıdır.

Suyutî, El-Leâlil-Masnûa: Suyuti bu kitabı, İbnu’l-Cevzi’nin mevzu hadisler ile alakalı kitabı üzerine yazmıştır. Mevzu hadisleri bir araya toplayan İbnü’l Cevzi’nin el-Mevzuat kitabının kısmen tashih edilmiş ve genişletilmiş halidir. Yani açıkçası bir “uydurma hadisleri toplama kitabı“dır.

Aliyyü-Kârî, El-Esrârul-Merfûa: Eserin tam adı El-Esrarul-Merfua fil-Ahbaril-Mevzua’dır. Site kitabın tam adını vermemiş ve yalanlarına alimlere iftira atarak destek bulmaya çalışmıştır.. Çünkü tam adını verince kitabın “uydurma hadisleri toplamak” için yazıldığı ortaya çıkıyor.

Şevkânî, El-Fevâidül-Mecmûa: Site yine kitabın tam adını vermemiş, el-Fevaid El-Mecmua Fi’l-Ehadis el-Mevzua. Evet şaşırtıcı, kitabımız yine bir “uydurma hadisleri toplama” kitabı. Yani Şevkani bu kitabı “uydurma hadisleri toplayayım yazayım da millet bunlara inanmasın” diye yazmış.

Aclunî, Keşfül-Hafâ: Bu daha da ilginçtir. Tam adı Keşfü’l-hafâ ve müzîlü’l-ilbâs amme’ş tehere mine’l-ehâdîŝ alâ el sineti’n-nâs olup halk arasında hadis diye yaygın olan rivayetlerden hangisinin sahih hadis, hangisinin uydurma rivayet, vecize, atasözü, hikmetli söz olduğunu belirlemek amacıyla kaleme alınmıştır. Daha da ilginç olanı, Acluni’nin, kitabında levlake hadisi için “hadis değildir” demiş olmasıdır. Fakat site onu da kaynak olarak göstermiş, yine iftira atmış insanları saptırmaya devam etmiştir. Devam edelim…

İmam-ı Nevevî, El-Ezkâr: İmam Nevevi de kitabında bu sözün hadis olmadığı yönünde görüş bildirmiştir.

Anlayacağınız, bu web sitesinde ve buradan kopyala-yapıştır yapan bir çok websitede paylaşılan bu açıklamalar içler acısıdır. Bu ve benzer siteler “üstadımız dediyse mutlaka doğrudur” kafasıyla araştırmadan hareket etmektedirler, Kur'an ve Hadislere bakmaz üstadları ne derse onu nass kabul ederler.

Eğer araştırsalardı, uydurma hadisleri toplamak ve Müslümanları bu hadislerden uzak tutamaya çalışmak için yazılmış kitapları, hadisin sıhhatine kaynak göstermezler ve böyle rezil olmazlardık ki, bunların rezaleti bitmek bilmiyor. En azından kaynak olarak gösterdikleri kitaplardan bu hadis için ne denilmektedir diye bakabilirlerdi.

Peki bir kiş niçin kitapların isimlerini yazarken tam adını vermez, “uydurma” anlamına gelen “mevzua” kısmını keser???

Aklı başında bir kişinin dini kimden öğrendiğine oldukça dikkat etmesi gerekmektedir, hesap günü hiçkimse bir başkasını kurtaramayacaktır. bu yüzden insanların bu gibi sitelerden ve cemaatlerinden uzaklaşması farzdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder