4 Ocak 2016 Pazartesi

RASULULLAH VE KADIN

Bismillahirrahmanirrahim, Hamd, yalnızca Allah'adır.

İslâm düşmanları, ısrarla İslâm’ın kadına zulmettiğini, onu ezdiğini, haklarını vermediğini, kadını erkeğin hizmetçisi ve eğlence vasıtası yaptığını söylemektedirler.

Ancak Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in, kadına değer verilmesi, görüşüne başvurulması, ona yumuşak davranılması, bütün durumlarda âdil davranılması ve daha önce hayal bile edemediği bütün haklarının verilmesiyle ilgili sözleri bu asılsız iddiayı çürütmektedir.


İslâm’dan önce, Arap, tabiatı gereği kızları sevmez, onları utanılacak bir şey kabul ederdi. Hatta cahiliye dönemin- deki bazı Araplar, kız çocuklarını diri diri gömmekle meşhur olmuşlardır. Kur’ân bunu şöyle tasvir etmiştir: “Aralarından birine bir kızı olduğu müjdelendiği zaman, içi gamla dolu olarak yüzü simsiyah kesilir. Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, halktan gizlenmeye çalışır; onu utana utana tutsun mu yoksa toprağa mı gömsün? Ne kötü hükmediyorlar.”(Nahl, 58-59)

Cahiliyede kadının kocası öldüğünde, çocukları ve akrabaları ona mirasçı olurlar, isterlerse kendilerinden birisiyle evlendirirler, isterlerse evlenmesini yasaklayıp ölünceye kadar yanlarında tutarlardı. İslâm, kadın ve erkek haklarını aynı derecede gören âdil hükümler getirerek bunların hepsini iptal edip geçersiz kıldı.

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem, kadının insan olmada erkekle eşit olduğunu haber vermiş ve bu konuda şöyle bu- yurmuştur: “Kadınlar ancak erkeklerin yarısıdırlar.”(Ahmed, Ebû Dâvûd, Tirmizî.)

İslâm’da; onun düşmanlarının tasvir ettiği gibi, erkekle kadın arasında bir mücadele yoktur. Aksine iki cins arasında kardeşlik ve bütünleşme vardır.

Kur’ân-ı Kerîm, eşitlik meselesinin iman, amel ve cezada olduğunu belirtti. Yüce Allah şöyle buyurdu: “Doğrusu erkek ve kadın Müslümanlar, erkek ve kadın mü’minler, boyun eğen erkekler ve kadınlar, doğru sözlü erkekler ve kadınlar, sabırlı erkekler ve kadınlar, gönülden bağlanan erkekler ve kadınlar, sadaka veren erkekler ve kadınlar, iffetlerini koruyan erkekler ve kadınlar, Allah’ı çok anan erkekler ve kadınlar, işte Allah bunların hepsine mağfiret ve büyük ecir hazırlamıştır.”(Ahzab, 35)

“Kim bir kötülük işlerse ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim iman ederek sâlih ameller işlerse işte onlar cennete girerler, orada hesapsız şekilde rızıklanırlar.” (Mü’min, 40)

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem kadına karşı sevgisini şöyle ifade etmiştir: “Bana dünyanızdan, kadınlar ve koku sevdirildi. Gözümün nuru da namazda kılındı.”(Ahmed, Nesâi. el-Elbânî sahîh olduğunu söylemiştir)

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem kadınları sevdiğine göre, onlara niye zulmetsin, niye onları küçümsesin, niye onları ezsin?

Yüce Allah kızları sevmeme ve onları diri diri gömme âdetini kaldırdığına göre, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem de o çirkin âdeti kaldırmış; kızları eğitmeye ve onlara iyi davranmaya teşvik etmiştir: “Kim, ergenlik çağına ulaşıncaya kadar iki kız çocuğunun geçimini sağlarsa, kıyâmet günü onun- la ben şöyle oluruz.” Bunu söylerken Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem parmaklarını birleştirdi.(Müslim)
Bu hadîs, iki kıza bakan kimsenin, kızlarına bakıp ilgilendiği, ergenlik ve yükümlülük yaşına ulaşıncaya kadar onları koruduğu için, derecesinin yüksekliğini ve Peygamber’e yakınlığını gösterir.

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Ki- min üç kızı veya üç kız kardeşi yahut iki kızı veya iki kızkardeşi olur, onlara iyi davranır ve onlar hakkında Allah’tan sakınırsa, o kişi cenneti hak eder.”(Tirmizî, el-Elbânî sahîh olduğunu söylemiştir) 

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem, kadının öğretimi ko- nusunda da çok hassas davranmıştır. Onlara, toplanacakları bir gün ayırmıştır. Onların yanına gelir, Allah’ın kendisine öğ- rettiklerini onlara öğretirdi.(Müslim) 

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem, onların iddia ettikleri gibi, kadını eve hapsetmemiştir. Bilakis ihtiyaçlarını gidermek, akrabalarını ve hastaları ziyaret etmek için evden çıkmasına müsaade etmiştir. Hayasına ve dinî örtüsüne dikkat etmek sûretiyle çarşı ve pazarlarda alış veriş etmesine de müsade etmiştir. Yine onun mescitlere gitmesine müsaade etmiş, bundan engellenmesini yasaklamıştır. Bu konuda şöyle buyurmuştur: “Kadınlarınızın mescitlere gitmelerine engel olmayın.”(Ahmed, Ebû Dâvûd.) 

Kadın hakkında şu tavsiyeyi yapmıştır: “Kadınlara iyi davranın.”(Muttefekun aleyh) Bu hadîs, onlara iyi davranılmasını, haklarına saygı gösterilmesini, duygularına dikkat edilmesini ve herhangi bir şekilde incitilmemelerini gerektirir. 

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem, kocaları, hanımları için harcamada bulunmaya teşvik etmiştir: “Allah rızası için yapacağın her harcamadan dolayı ecir kazanacaksın, eşinin ağzına verdiğin lokma sebebiyle bile.”(Muttefekun aleyh) 
Hatta Peygamber sal- lallâhu aleyhi ve sellem, âileye yapılan harcamayı, kişinin yaptığı harcamaların en iyisi ve en üstünü yapmıştır. 

O şöyle buyurmuştur. “En değerli para, kişinin âilesi için harcadığı paradır.”(Müslim.) 

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Kişiye hanımına içirdiği sudan dolayı ecir verilir.”(Ahmed. el-Elbânî hasen olduğunu söylemiştir.) 

el-Irbâz b. Sâriye bu hadisi duyunca, hemen su alıp hanımına getirdi ve ona içirdi. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’den duyduğunu ona anlattı.

Böylece Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem, ashâbına, hanımlara iyi davranmalarını, onlara merhamet ve şefkat göstermelerini, her türlü iyiliği yapmalarını ve örfe göre onlara harcamada bulunmalarını öğretmiştir.

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem kadınlara güzel davranmanın, kişinin asaletine ve iyi bir karaktere sahip olduğuna delil saymıştır: “Sizin, en iyileriniz, hanımlarına iyi olanlarınızdır.”(Ahmed, Tirmizî) 

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem, kişi- nin eşine karşı hoşnutsuzluk göstermesini yasaklamıştır: “Mü’min bir erkek, mü’min eşine buğzetmesin. Onun bir huyunu beğenmiyorsa, başka bir huyunu beğenebilir.”(Müslim) 

Böylece Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem, erkeklere, kadın konusunda olumlu şeylere ve güzel davranışlara bak- malarını, hataları ve olumsuzlukları görmezden gelmelerini emrederdi. Çünkü olumsuz davranışlara bakmak ve uzun süre bunu devam ettirmek, eşler arasında nefret ve kine sebep olur.

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem kadınların dövülmesini deyasaklamıştır: “Allah’ın kullarıolankadınlarıdövmeyin.”( Ebû Dâvûd) 

Kadınlara kötülük edenleri şöyle tehdit etmiştir: “Allah’ım! Şahit ol! İki zayıfın hakkına dikkat edilmesi için insanları uyarıyorum. Bunlar: Yetim ve kadındır.”(Ahmed, İbn Mâce) Yani 

Allah bunlara zulmedene, dünyada ve âhirette cezasını mutlaka verir.

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem erkeklerin, eşlerinin sır- larını ifşa etmelerini yasaklamıştır. Aynı şekilde kadınlar da kocalarının sırlarını ifşa etmekten men edilmişlerdir. Bu konuda şöyle buyurmuştur: “Kıyâmet gününde, Allah katında derecesi en kötü olacak insanlardan birisi karısı ile beraber olup da sonra onun sırrını yayandır.”(Müslim) 

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’in kadına değer verdiğini gösteren delillerden birisi de şudur: O, erkeklerin hanımları hakkında kötü zanda bulunmalarını ve onlarda kusur aramalarını yasaklamıştır. Cabir radıyallâhu anh şöyle rivâyet etmiştir: “Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem erkeğin yolculuktan geceleyin gelerek âilesinin yanına girmesini, ihanet edip etmediklerini anlamak istemesini veya kusurlarını araştırmasını yasakladı.”(Muttefekun aleyh) 

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem hanımlarına karşı son derece yumuşak ve nazik davranırdı. el-Esved şöyle dedi: Âişe radıyallâhu anhâ’ya: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem âilesi arasında ne yapardı? diye sordum. Âişe: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem ev işlerine yardım eder. Namaz vakti gelince, kalkar namaza giderdi.”(Buhârî.) 

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem eşlerini memnun et- meye çalışır, tatlı, güzel ve yumuşak sözler söyleyerek onlarla şakalaşırdı.

Bununla ilgili olarak, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in Âişe’ye şöyle söylediği rivâyet edilmiştir: “Ben senin bana öfkeli olup olmadığını bilirim. Âişe: Allah’ın Rasûlü! Bunu nasıl bilirsin? diye sordu. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem: “Bana öfkeli değilsen; Tamam! Muhammed’in Rabbine yemin olsun! dersin. Öfkeliysen: Hayır! İbrahîm’in Rabbine yemin olsun! dersin” diye cevap verdi. Âişe: Evet, vallahi, Allah’ın Rasûlü! Sana öfkeliysem, konuşurken adını söylemem dedi.(Muttefekun aleyh) Âişe şunu demek istiyordu: Sevgin, kalbimde devamlı duruyor, onda bir değişiklik olmuyor.

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem eşi Hadîce’yi radıyallahu anhâ ölümünden sonra bile unutmamıştı. Enes’in rivâyet ettiğine göre, Peygamber’e sallallâhu aleyhi ve sellem hediye getirildiğinde; “Şunu falan kadına götürün, o Hadîce’nin arkadaşıydı” derdi.(Taberânî) 

Bu, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’in kadına gösterdiği saygıydı. Kadın özgürlüğünü savunanlar! Siz bunun neresindesiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder