4 Ocak 2016 Pazartesi

RASULULLAH'IN HAYATI -1-

Bismillahirrahmanirrahim, Hamd, yalnızca Allah'adır.

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’in, Doğumu, Emzirilişi ve Allah’ın Onu Koruması

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem, Rabîulevvel ayında pazartesi günü doğmuştur. Rabîulevvelin ikisinde, sekizinde, onunda ve on ikisinde doğduğu söylenmiştir.


İbn Kesîr şöyle demiştir: Doğrusu, onun fil yılında doğduğudur. Bunu, Buhârî’nin hocası İbrahîm b. el-Munzir, Halîfe b. Hayyât ve başkaları ittifakla söylemişlerdir.

Siyer âlimleri şöyle demişlerdir: Âmine ona hamile kalınca: Ona ait hiçbir ağırlık hissetmedim, demiştir. Doğunca, onunla birlikte doğuyla batının arasını aydınlatan bir ışık çıkmıştır.

İbn Asâkir’le Ebû Nuaym, İbn Abbâs radıyallâhu anh’dan şunu naklettiler: Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem doğunca, Abdulmuttâlib onun adına bir koç kesti. Onu, Muhammed diye adlandırdı.

Abdulmuttâlib’e: Ebû’l-Haris! Neden ona Muhammed adını verdin de atalarının adını vermedin, denildi. O da şöyle cevap verdi: Onu gökte Allah’ın; yerde insanların övmesini istedim.

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in Babasının Vefâtı

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in babası, annesi kendisine hâmileyken vefat etmiştir. Doğduktan birkaç ay sonra vefat ettiği de söylenmektedir. Ancak meşhur olan annesi Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e hâmileyken vefat ettiğidir.

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in Emzirilmesi

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’i Ebû Leheb’in cariyesi Suveybe birkaç gün emzirmiştir. Ebû Leheb, bu çocuğa sevin- diği için Suveybe’yi azat etmiştir. Sonra Beni Sa’d kabilesine mensup Halîme onun sütannesi oldu. Yaklaşık beş yıl, Beni Sa’d’de onun yanında kaldı. Orada göğsü yarıldı. Melekler onun kalbini çıkarıp yıkadılar. Kalbinden nefis ve şeytanın payını çıkardılar. Sonra ona nûr, hikmet, şefkat ve merhamet doldurup tekrar yerine koydular.

Bu olaydan sonra Halîme ona bir zarar ve kötülük gelmesinden korktu. Onu annesine götürüp olanları anlattı ve bunun hoşuna gitmediğini söyledi.

es-Suheylî, bu temizleme işleminin iki defa olduğunu söylemiştir:

Birincisi çocukken, kalbindeki şeytanın vesvese vereceği yerin temizlenmesi için.

İkincisi, göklerdeki meleklere namaz kıldırması için, Al- lah onu huzuruna yükseltmek istediğinde. İçi dışı temizlendi; kalbine hikmet ve iman dolduruldu.

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in Annesinin Vefatı

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem altı yaşına ulaşınca, annesi onu ziyaret için Medîne’deki dedesinin dayıları Adiy b. en-Neccâr oğullarına götürdü. Yanında Ummu Eymen de vardı. Orada bir ay kaldıktan sonra Mekke’ye dönerken Ebva’da vefat etti.

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem fetih yılında Mekke’ye giderken Ebva’ya uğradığında, annesinin kabrini ziyaret etmek için Rabbinden izin istedi. Allah ona izin verdi. Kendisi ağlayınca, etrafındakiler de ağladılar. Şöyle buyurdu: “Kabirleri ziyaret edin, çünkü onlar ölümü hatırlatır.”(Müslim.)

Annesi ölünce ona Ummu Eymen sahip çıktı. Ummu Eymen, ona babasından miras kalmış azatlılarıydı. Sonra dedesi Abdulmuttâlib bakımını üstlendi. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem sekiz yaşına gelince, dedesi de vefat etti. Ölmeden önce, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in bakımını üstlenmesi için amcası Ebû Tâlib’e vasiyette bulundu. Sonra ona Ebû Tâlib bakmaya başladı. Ebû Tâlib mükemmel bir şekilde onu kollayıp gözetledi. Allah ona peygamberlik verdiğinde, ona en büyük yardımı ve en mükemmel desteği Ebû Tâlib verdi. Ancak ölünceye kadar şirk üzerinde kalmaya devam etti. Peygambere yardım ve desteği yüzünden Allah onun azabını hafifletmiştir. Nitekim bu konuda hadis gelmiştir.

Yüce Allah’ın Onu Cahiliye Pisliğinden Koruması

Yüce Allah, küçüklüğünden itibaren Peygamber’ini ko ruyup gözetmişti. Onu cahiliye pisliğinden temizlemiş; putlardan tiksindirmişti. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem hiçbir puta tapmamış ve saygı göstermemişti. 
Hiç içki içmemiş, Kureyş gençlerinin işlediği günahları işlememişti. O, her türlü kusurdan arındırılmıştı. Ona her türlü güzel huy ve asil davranış verilmişti. Hatta o, temizliğini ve doğru sözlülüğünü gördükleri için, kavmi arasında sadece el-Emîn (dürüst, güvenilir) diye tanınıyordu. Onun verdiği hüküm ve karara razı oluyorlar, görüşünü kabul ediyorlardı. Bu, onun Hacer-i Esved’i yerine koyma olayında ortaya çıkmıştı. Onun görüşüne razı olmuşlardı. Şöyle ki: O bir örtü getirilmesini emretmiş, Hacer-i Esved onun ortasına konulmuş, her kabilenin, örtünün bir ucundan kaldırmasını istemiş, sonra da Hacer-i Esved’i kendisi alıp yerine koymuştu. Böylece herkes sakin- leşmiş, kabileler arasında çıkacak savaşın alarmını veren fitne ateşleri sönmüştü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder