1 Ocak 2016 Cuma

RIHLE

RIHLE

RIHLE: Hadis ilminde, muhaddislerin yeni hadisler öğrenmek için uzak diyarlara yaptıkları ilim yolculuklarına rıhle denir.

Hadisi bizzat hocadan semâ’ ve kırâat metotlardan biriyle alma isteği hadis talebelerinin yorucu yolculuklara çıkmalarını gerektirmiştir. İlk dönemde pek çok hadis âlimi hadis metinlerini doğrudan hocadan almak için uzun yolculuklara çıkmıştır.
Hadis öğrenmek amacıyla yapılan bu yolculuklara er-rihle fî talebi’l-hadîs, bu maksatla çok yolculuk yapanlar ise çok seyahat eden anlamlarına gelen, rahhâle, cevvâle, tavvâfü’l-ekâlîm gibi ifadelerle anılmaktaydı. Rıhleye genellikle kendi bölgesindeki hadis âlimlerinin rivâyetlerini öğrendikten sonra çıkılmaktaydı.

Öncelikle fetihler dolayısıyla farklı ülkelere dağılmış sahâbîlerin bildiği hadisler rihleler sayesinde kaybolmaktan kurtulmuştu. Rıhlenin amaçlarından biri de hadisi âlî isnadla elde etmek, başka bir ifadeyle aracıları mümkün olduğunca aradan çıkararak ilk kaynağından almaktı. Böylece râvi sayısının azalması sebebiyle rivâyetteki yanılgı ihtimali de azalmış olacaktı. Rihleler zabt kusurundan dolayı zayıf kabul edilen hadislerin başka senedlerinin de bulunarak takviye edilmelerini de sağlamaktaydı. Yapılan ilmî yolculuklar İslâm dünyasının değişik bölgelerindeki hadis âlimleriyle tanışmayı, râviler hakkında bilgiler elde etmeyi sağlamaktaydı. Rihlelerin özellikle hoca-talebe ilişkisini tespitte önemli katkıları olmuştur. Rihleler nesiller arasında güçlü bir iletişim kurulmasını ve hadislerin sonraki nesillere aktarılmasını sağlamıştır.

Hadisi ilk kaynağından almak amacıyla yapılan ilim yolculukları sahâbe döneminden itibaren başlamış daha sonraki nesiller tarafından da devam ettirilmiştir. Zamanla yazım kurallarının gelişmesi, icâzetle kitap rivâyetinin yaygınlaşması, kitaba olan güvenin artması rihlelerin azalmasına yol açmıştır. Nitekim İbn Mende (ö. 395/1005) yoğun rihle döneminin son temsilcilerinden kabul edilmiştir. Dolayısıyla hadis için yapılan yolculukların en yoğunolduğudönem II-IV. (VIII-X.) yüzyıllar olmuştur. V. (XI.) yüzyılda medreselerin, VI. (XII.) asırda ise dârülhadislerin kurulmasıyla hadis için yapılan yolculuklar önemli ölçüde sona ermiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder