1 Ocak 2016 Cuma

MAHFUZ VE ŞAZ

Bu râvinin hadîsine, ya zabt fazlalığı, yahut adet çokluğu, yahutta diğer tercih sebeplerinden birisi dolayısıyla kendinden daha üstün bir başka râvi yönünden muhalefet vâki olursa, Râcihe (daha üstün olana) mahfûz, mukabiline (yani mercûha) de şâz denir. Et-Tirmizî, en-Nesâî ve İbn Mâce’nin İbn Uyeyne tarîkiyle Amr ibn Dînâr’dan, onun Avsece’den, onun da İbn Abbâs’tan rivâyet ettikleri


Rasûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem) devrinde bir adam vefat etmiş ve azad ettiği bir köleden başka vâris bırakmamıştır.

hadîsi buna bir misâl teşkil eder.

Bu hadîsin İbn Abbâs’a bağlanmasında İbn Cureyc ve diğerleri İbn Uyeyne’ye tâbi olmuşlar: Hammâd ibn Zeyd ise bunlara muhalefet etmiş ve hadîsi Amr ibn Dînâr vasıtasıyla Avsece’den nakletmiş, İbn Abbâs’ı zikretmemiştir.

Ebû Hâtim der ki: “Mahfûz olan İbn Uyeyne’nin hadîsi dir. Hammâd ibn Zeyd adâlet ve zabt ehlindendir; bununla beraber Ebû Hâtim, sayı bakımından Hammâd ibn Zeyd’e nisbetle daha çok olan kimselerin rivâyetini tercih etmiştir. Bu açıklamadan anlaşılıyor ki şâz, makbul olan râvinin kendisinden üstün olan kimselere muhâlif olarak rivâyet ettiği hadîstir. Istılah yönünden şâzın muteber olan tarifi budur.”

İbn Hacer el-ASKALANİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder