16 Aralık 2015 Çarşamba

MÜSLÜMANLARA KARŞI KAFİRLERE YARDIM ETMEK-6- (Mezhep Alimlerinin İctihatları)

Müslümanlara Karşı Kafirlere Yardım Edenler Kafir Olmuşlardır!!! 

Müslümanlara Karşı Kafirlere Yardım Eden Kişinin Kafir Olduğuna Dair
MEZHEP ALİMLERİNİN İCTİHADLARI 

Hanefi Alimlerinin Gorusleri 

a) Ahmet b. Ali Er-Razi Ebu Bekir el-Cessas soyle dedi: “Allah (c.c) soyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Eger kufru imana tercih ediyorlarsa babalarinizi ve kardeslerinizi dostlar edinmeyiniz. Sizden her kim onlari dost edinirse iste onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Tevbe: 23)


Allah (c.c), bu ayetle kafirleri dost edinmelerini, onlardan yardim istemelerini, kontrolu onlarin eline vermelerini mu’minlere yasaklamis, hatta babalari veya kardesleri olsalar bile onlardan beri olmalarini, onlari yuceltmemelerini, onlara saygi gostermemelerini kendilerine farz kilmistir. Allah (c.c)’in muminlere boyle emirler vermesi, onlari munafiklardan ayirmak icindir. Cunku munafiklar kafirleri dost edinir, onlari yuceltir, onlarla karsilasmalarinda kendilerine saygi gosterir, velayeti onlara verir ve onlarin goruslerine itibar ederler. Iste bu sebeble Allah (c.c) mu’minlere emrettigi amellerle, onlari munafiklardan ayiracak bir fark kildi ve her kim kafirlere destek olur, onlari dost edinir, onlardan beri olmaz, onlari yuceltmeyi terketmezse o kimsenin kendi nefsine zulmettigini ve Allah (c.c)’in cezasini hakettigini bildirdi.” (Ahkamu’l Kur’an c: 3 s: 130)

Imam Cessas baska bir yerde soyle dedi: “Allah (c.c) soyle buyuruyor: “Ancak onlara (karsi) takiyye uygulamaniz mustesnadir.” (Ali Imran: 28) Yani olumden veya herhangi bir uzvunuzun telef olmasindan korkarsaniz, inanmaksizin onlara karsi zahiren dostluk gosterebilirsiniz. Iste bu ayetin zahiri manasi boyledir ve alimlerin cogu bu gorustedirler.

Abdullah b. Muahmmed b. Ishak el-Meruzi bize, Hasan b. Ebi’r-rabi el-Curcani’nin soyle dedigini soyledi: “Abdurrezzak bize, Muammer’in Katade’den Allah (c.c)’in: “Mu’minler mu’minleri birakip da kafirleri veliler edinmesinler. Kim boyle yaparsa Allah’la arasinda bir baglantisi kalmamistir. Ancak onlara (karsi) takiyye uygulamaniz mustesnadir. Allah kendisine karsi (gelmekten) sizi sakindiriyor. Donus Allah’adir.” (Ali Imran: 28) ayeti hakkinda soyle haber verdigini soyledi: “Bir mu’minin kafir bir kimseyi din konusunda dost edinmesi helal degildir. Allah (c.c)’in: “Ancak onlara (karsi) takiyye uygulamaniz mustesnadir” sozu; “ancak aranizda bir akrabalik bagi olursa kafirlere silai rahim yapabilirsiniz” manasindadir. Ayetteki “takiyye” kafir akarabalara silai rahim yapmak olarak aciklanmistir. Ayrica bu ayet, takiyye halinde sadece zahiren kufur islemenin caiz oldugunu gosterir. (Ahkamu’l Kur’an c: 1 s: 16)

b) Abdullah Ebu’l Bereket En-Nesefi soyle dedi: “Din dusmanlarina dostluk gostermeyi yasaklayan su ayet indi: “Ey iman edenler yahudi ve hristiyanlari dostlar edinmeyin!” (Maide: 51)
Yani onlara yardim ederek, onlardan yardim isteyerek onlari kendinize kardes edinmeyin! Mu’minlerle hasir nesir oldugunuz gibi onlarla hasir nesir olmayin, onlara dostluk gostermeyin! Allah (c.c) sonra bu yasagin sebebini bildirerek soyle buyurdu: “Onlar birbirlerinin dostudurlar.” (Maide: 51)
Yani onlar birbirlerinin dostudurlar ve hepsi mu’ minlere dusmandirlar. Bu ayet kufrun tek millet olduguna bir delildir. Allah (c.c) ayetin devaminda soyle buyuruyor: “Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir.” (Maide: 51)
Yani onlarin toplumundan olur ve onlarin hukmunu alir. Bu ayet Islam dinine tabi olmayanlardan uzak durulmasi gerektigini israrla ve siddetle emrediyor. llah (c.c) bu ayeti soyle bitiriyor: “Muhakkak ki Allah, zalim kavme hidayet etmez” Yani kafirleri dost edinerek nefsine zulmedenlere dogru yolu gostermez.” (Nesefi Tefsiri c: 1 s: 287)

c) Kadi Muhammed Ebu’s-Suud El-Imadi soyle dedi: “Allah (c.c)’in: “Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir.” (Maide: 51) ayetinin hukmu: “Onlar birbirlerinin dostudurlar” (Maide: 51) ayetinin sebebine binaendir. Cunku onlarin sadece birbirlerinin dostu olmalari hukmu, onlardan baskalarinin onlarla dost olmalari halinde o kimselerin de kendilerinden olmasini gerektirir. Zira ayni dine baglilik dostlugu gerektirir. Iste bu sebeble kafirleri dost edinenler mu’minlerden degil, ancak dost edindikleri kafirlerden olurlar. Bu ayet kalben olmasa bile kafirlere dostluk gosterilmemesi gerektigini bildirmektedir. Allah (c.c)’in: “Muhakkak ki Allah, zalim kavme hidayet etmez” sozu kafirleri dost edinenlerin onlardan oldugunu apacik gostermektedir. Ayetin manasi soyledir: “Allah (c.c) kafirleri dost edinenleri imana hidayet etmez, onlari kendi halleriyle basbasa birakir. Bu yuzden de mutlaka kufre ve sapikliga duserler.” (Ebu’s-Suud Tefsiri c: 3 s: 48)

Maliki Alimlerinin Gorusleri 

a) Ebu Abdullah el-Kurtubi soyle dedi: “Allah (c.c)’in: “Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir.” (Maide: 51) ayetinin manasi sudur: "Kim muslumanlara karsi kafirleri desteklerse hukmu onlarin hukmu gibidir, yani murdet olmustur. Bir musluman murted oldugunda, diger muslumana mirasci olamaz. Kafirleri destekleyen ise Ibni Ubey b. Selul idi. Bu ayetin hukum kiyamete kadar bakidir ve kafirlere dostlugu kesen kesin bir hukumdur.” (Kurtubi Tefsiri c: 6 s: 217)

b) Imam el-Berzeli’nin “El-kada” kitabinda soyle gecmektedir: “Muslumanlarin emiri olan Yusuf b. Tasfiyn Ellemtuni, Sibilya hakimi olan Ibni Abbad el-Endulisi’nin muslumanlara karsi yardim istemek icin kafirlere yazmis oldugu mektubla ilgili hukme dair zamanindaki alimlerden fetva istemistir. Zamanindaki butun alimler boyle yapmasi sebebiyle onun irtidat edip kafir olduguna dair hukum verdiler. Bu olay yaklasik hicri 480 senesinde gerceklesmistir.” (El Istiksa Liahbar Duvel El-Magrip El-aksa c: 2 s: 75)

c) Hicri 984 senesinde buna benzer bir hadise daha ceryan etmistir. Merrakis hakimi olan Muhammed b. Abdullah es-Sadi, musluman olan amcasi Ebu Mervan el-Mutasim Billah’a karsi kafir olan Portekiz kralindan yardim istedi. Kafirden muslumana karsi yardim istediginden dolayi o zamanin butun Maliki alimleri onun kufrune ve irtidadina hukmettiler. (El Istiksa Liahbar Duvel el-Magrip el-Aksa c:2 s:70)

d) Meshur buyuk bir alim olan Ebu Abdullah Ahmed b. Muhammed Seyh Allis diye bilinen alime soyle bir soru soruldu: “Kafirler bir musluman ulkesini isgal ettiklerinde hicret etmeyip orada kalan muslumanin hukmu nedir?” Bu alim kendisine sorulan soruya uzunca bir cevap verdi. Cevabinda soyle gecmektedir: “Islam’in aziz oldugu ilk yillarda sirk olan boyle bir dostluk yoktu. Kafirlere gosterilen bu dostluk ancak yuzlerce sene sonra Islam imamlarinin ve muctehidlerinin ortadan kalktigi zamanda vuku bulmustur. Bu sebeble Islam muctehidleri bu meselenin hukmune hic deginmemislerdir. Bu tur dostluk hicri 500 yilinda ve ondan sonra mel’un olan hristiyanlarin (Allah onlari yok etsin) Sikilya adasini istila etmesiyle vuku bulmustur.” (Fethu’l Aliy El-Malik c: 1 s: 375)

e) Fas alimlerinden olan Ebu el-Hasan Ali b. Abdusselam et-Tesavvuli’ye cihat cagrisina icabet etmeyip Fransizlara muslumanlarin haberini veren, bazen hristiyanlarla birlikte muslumanlara karsi savasa katilan Cezayir’deki bazi kabilelerin hukmu hakkinda soruldu. O soyle cevap verdi: “Vasfettiginiz kisilerle aynen kafirlerle savasildigi gibi savasilir. Cunku kafirlerle dost olan kimseler aynen onlar gibi kafir olurlar. Zira Allah (c.c) bu konuda soyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Yahudi ve hristiyanlari dostlar edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir. Muhakkak ki Allah, zalim kavme hidayet etmez.” (Maide: 51) Kafirlere meyletmemeleri, muslumanlara karsi onlari desteklememeleri ve muslumanlarin haberini onlara ulastirmamalari sartiyla cihad cagrisina icabet etmeyecek olurlarsa bu durumda onlara sadece bagiye taifesi gibi savas acilir.” (Ecvibet et-Tesevvuli Ala Meseil el- Emir Abdulkadir el-Cezairi s: 21)

Safii Alimlerinin Gorusleri 

a) Abdullah b. Omer el-Beydavi soyle demistir: “Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir.” (Maide: 51) ayetinin manasi soyledir: “Sizden kim onlarla dost olursa o kisi onlarin toplumundan olmus olur.” Bu ayet kafirlerden uzak dumayi siddetle emrediyor. Tipki Rasulullah (s.a.s)’in: “Muslumanlar ile kafirlerin atesi birlesmez” dedigi gibi.... Kafirlere, ancak munafik olanlar dostluk gosterirler. Allah (c.c) bu konu hakkinda soyle buyuruyor: “Muhakkak ki Allah, zalim kavme hidayet etmez.” (Maide: 51) Burada kafirleri dost edinmeleri veya muslumanlarin dusmanlarina dostluk gosterebileceklerine inanmalari sebebiyle nefislerine zulmedenler kastedilmektedir.” (Beydavi Tefsiri c: 2 s: 334)

b) Hafiz Ibni Kesir soyle dedi: “Allah (c.c), muslumanlari birakip kafirlere sevgi gostermeleri suretiyle onlari dost edinmelerini mu’min kullarina yasaklamis, daha sonra boyle yapan kimseleri soyle tehdit etmistir: “Kim boyle yaparsa Allah’la arasinda bir baglantisi kalmamistir...” (Ali Imran: 28) Yani Allah (c.c) yasakladigi halde yine de mu’minleri birakip kafirleri dost edinenler Allah (c.c)’tan beri olmus olurlar.” (Ibni Kesir Tefsiri c: 1 s: 358)

c) Ibni Hacer El-Askalani Ibni Omer (r.a)’in asagidaki hadisini soyle aciklamistir: “Ibni Omer (r.a)’den Rasulullah (s.a.s)’in soyle dedigi rivayet edilmistir: “Eger bir kavme bir azab isabet edecek olursa bu azab onlarin hepsine isabet eder. Sonra da kiyamet gununde herbiri yaptigi amellere gore hesap verirler” Bu hadisten soyle bir hukum cikar: “Kafirlerin ve zalimlerin bulundugu yerden uzaklasmak gerekir. Zira onlarin arasinda ikamet etmek nefsi tehlikeye atmak demektir. Tabi ki bu, onlara yardim edilmedigi ve onlarin amellerine riza gosterilmedigi taktirde boyledir. Onlara yardim edildigi veya amellerine riza gosterildigi taktirde onlardan olunur.” (Feth’ul Bari c: 13 s: 61)


Hanbeli Alimlerinin Gorusleri 

a) Ibni Teymiyye soyle dedi: “Asker emirlerinden veya bunlardan baska her kim tatarlarin safina gecerse iste o kimse tipki onlarin hukmunu alir. Onlar Islam seriatinden her ne kadar uzaklasip irtidat etmislerse o kimse de aynen onlar gibi irtidat etmistir. Sahabeler zamaninda namaz kilan, oruc tutan ve musluman cemaate savas acmayan bir topluluga sirf zekat vermemeleri sebebiyle sahabeler murted hukmu vermislerdir. Buna gore Allah (c.c) ve rasulunun dusmanlariyla beraber muslumanlara karsi carpisan ve muslumanlari olduren kimselere nasil davranirlardi acaba?” (Fetvalar c:28 s: 530)

Ibni Teymiye bir baska yerde soyle diyor: “Allah (c.c) kitap ehlini kotuleyerek soyle buyuruyor: “Israil ogullarindan inkar edenlere Davud ve Meryem oglu Isa diliyle lanet edilmistir. Iste bu, isyan etmeleri ve haddi asmalarindandir. Yaptiklari kotuluklerden birbirlerini sakindirmazlardi. Yaptiklari ne kotu idi. Onlardan cogunun kufredenleri dost edindiklerini gorursun. Nefislerinin kendilerine sundugu sey ne kotudur! Allah onlara gazab etmistir. Onlar azabta temellidirler. Eger Allah’a, nebiye ve ona indirilene iman etmis olsalardi, onlari dostlar edinmezlerdi. Fakat onlardan cogu fasiklardir.” (Maide: 78-81) Allah (c.c) bu ayetlerde Allah (c.c)’a, nebisine ve ona inen seylere imanin, kafirlere dost olmamayi gerektirdigini bildirmektedir. Eger onlar dost edinilirlerse iste o zaman iman yok olur (Iktidau’s Sirat el-Mustakim c: 1 s: 221)

Ibni Teymiyye bir baska yerde soyle diyor: “Allah (c.c), onun gibi baska ayetlerde de soyle buyuruyor: “Onlardan cogunun kufredenleri dost edindiklerini gorursun. Nefislerinin kendilerine sundugu sey ne kotudur! Allah onlara gazab etmistir. Onlar azabta temellidirler. Eger Allah’a, nebiye ve ona indirilene iman etmis olsalardi, onlari dostlar edinmezlerdi. Fakat onlardan cogu fasiklardir.” (Maide: 80-81) Allah (c.c) bu ayette sart cumlesi kullanmistir. Kosulan sart gerceklesecek olursa mesrut (kendisi icin sart kosulan) da gerceklesir. Eger sart gerceklesmeyecek olursa mesrut da gerceklesmez. Zira Allah (c.c) soyle buyuruyor: “Eger Allah’a, nebiye ve ona indirilene iman etmis olsalardi, onlari dostlar edinmezlerdi.” (Maide: 81) Bu ayet, ayette zikredilen imanin, kafirleri dost edinmeye zit oldugunu apacik bir sekilde gostermektedir. Cunku bir kalpte gercek iman ile kafirleri dost edinme bir arada bulunamaz. Ayet yahudi ve hristiyanlari dost edinen kisinin Allah (c.c)’a, nebisine ve ona inen seylere geregi sekliyle iman etmedigini ortaya koyuyor. Allah (c.c)’in asagidaki su sozu de buna benzemektedir: “Ey iman edenler! Yahudi ve hristiyanlari dostlar edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir. Muhakkak ki Allah, zalim bir kavme hidayet etmez.” (Maide: 51) Allah (c.c) onceki ayetlerde hristiyan ve yahudileri dost edinenlerin mu’min olmadiklarini haber vermisti. Bu ayette ise onlari dost edinenlerin, onlardan olacagini bildiriyor. Kur’an ayetleri birbirini dogrular.” (Fetvalar c: 7 s: 17)

b) El Amir Billah el-Abbasi kitabindan naklen Ibnil Kayyim soyle dedi: “Allah (c.c), mu’minlerle yahudi ve hiristiyanlarin arasindaki dostlugu keserek onlari dost edinenlerin onlardan olacagini bildirmistir. Sozunde en dogru olan Allah (c.c) bu konuda soyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Yahudi ve hristiyanlari dostlar edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir. Muhakkak ki Allah, zalim kavme hidayet etmez.” (Maide: 51) Allah (c.c), onlari dost edinenlerin kalblerinde hastalik bulundugunu, bu hastaligin hem aklin hem de dinin bozulmasina sebep oldugunu bildirerek soyle buyuruyor: “Kalplerinde hastalik olanlarin; “bize bir kotuluk isabet etmesinden korkuyoruz” diyerek onlara kostukllarini gorursun. Umulur ki Allah, katindan bir fetih veya bir emir getirir de onlar nefislerinde gizledikleri seyden dolayi pisman olurlar.”(Maide: 52) Allah (c.c) bundan sonraki ayette: “Iman edenler derler ki: “Sizinle beraber olduklarina dair butun gucleriyle Allah’a yemin edenler bunlar midir?” Onlarin amelleri bosa cikmis ve husrana ugrayanlardan olmuslardir.” (Maide: 53) buyurarak hristiyan ve yahudileri dost edinen kimsenin butun amellerinin bosa ciktigini haber vermis ve boylece mu’minleri dikkatli olmaya sevketmistir.” (Ahkamu Ehli’z Zimme c: 1 s: 233-234)

Ibni Kayyim bir baska yerde soyle dedi: “Allah (c.c), kafirleri (yahudi ve hristiyanari ) dost edinen kimsenin onlardan olacagina ve imanin ancak onlardan beri olmakla gerceklesecegine hukum vermistir. Dostluk beri olmanin ziddidir. Ikisi ayni anda hicbir zaman birarada bulunmaz. Bir kisiyi dost edinmek onu aziz kilmak demektir. O halde kafiri zelil etmekle onu dost edinmek ayni anda asla gerceklesmez.” (Ahkamu Ehli’z Zimme c: 1 s: 242)

Bir baska yerde soyle diyor: “Allah (c.c)’in hukmunden daha iyi bir hukum yoktur. Allah (c.c) yahudi ve hiristiyanlari dost edinenin onlardan olacagina hukum vermistir. Allah (c.c) bu konuda soyle buyuruyor: “Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir.” (Maide: 51) (Ahkamu Ehli’z Zimme c: 1 s: 195)

c) Muhammed b. Abdul Vehhab Islam’i bozan meseleler hakkinda soyle dedi: “Islam’i bozan sekizinci mesele: Muslumanlara karsi kafirleri desteklemek ve onlara yardim etmektir. Bunun delili ise Allah (c.c)’in su ayetidir: “Ey iman edenler! Yahudi ve hristiyanlari dostlar edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir. Muhakkak ki Allah, zalim bir kavme hidayet etmez.” (Maide: 51) Ed-Dureru’s-Seniye c: 10 s: 92)

Bir baska yerde soyle diyor: “Insan Allah (c.c)’i birleyip butun sirkleri terketse bile musriklere dusman olmadigi ve onlara dusman oldugunu ve de bugz ettigini apacik bir sekilde soylemedigi muddetce dini ve Islam’i asla sahih olmaz. Allah (c.c) bununla ilgili olarak soyle buyuruyor: “Allah’a ve ahiret gunune inanan bir kavmi, babalari, ogullari, kardesleri yahut akrabalari olsalar bile Allah’a ve rasulune dusman olanlara sevgi gosteriyor bulamazsin. Iste bunlarin kalblerinde (Allah) imani yazdi ve O’ndan bir ruh ile onlari destekledi. Onlari, altlarindan irmaklar akan cennete sokacaktir; (oyle ki onlar) sonsuza dek oradadirlar. Allah onlardan razi olmustur, onlar da O’ndan razi olmuslardir. Iste bunlar Allah’in hizbidirler. Iyi bilin ki! Muhakkak ki kurtulusa erecek olanlar Allah’in hizbidir.” (Mucadele 22) (Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 113)

Bir baska yerde soyle diyor: “Ister sirk kossun, isterse sirk kosmasin muvahhidlere karsi musriklerle beraber olan salih muslumani tekfir eden Kuran’dan, sunnetten ve alimlerin sozlerinden cokca deliller vardir.” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 10)

Bir baska yerde soyle diyor: “Kufre riza kufurdur. Butun alimler bunu aciklamistir. Kafirlere dostluk gostemek de ayni sekilde kufurdur.” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 10 S: 38)

Hanbeli olan Necd alimlerinin bu konuda yazilmis cokca kitap, risale ve fetvalari vardir. Bunlardan bazilari soyledir:
1 - Seyh Suleyman b. Abdullah b. Seyh Muhammed b. Abdulvehhab soyle dedi: “Allah (c.c) sana rahmet etsin. Insan musriklere ve dinlerine bugzetmesine ragmen, onlardan korkmasi, onlari idare etmek istemesi, onlarin serlerini defetmek icin zahiren musriklerin dinini kabul ettigini gostermesi neticesinde velev ki Islam dinini ve muslumanlari seviyor olsun yine de onlar gibi kafir olur. Hatta sadece kafirlerin dinlerini zahiren kabul ettigini gosterse bile yine de kafir olur. Islam diyarinda olmasina ragmen kafirlerin itaatine giren, batil olan dinleri kabul etttigini gosteren, onlarin dinlerine maliyla ve gucuyle yardimci olan, mu’minlerle dost olmayip kafirlerle dost olan, tevhid ve ehlinin askeri iken sirk ve sirk ehlinin askerlerinden olan kisinin durumu acaba nasil olur? Hic bir musluman onun Allah (c.c) ve rasulunun en siddetli dusmani oldugunda suphe etmez. Ancak ikrah altinda olan haric. Musrikler tarafindan tutuklanan ve ikrah altinda olan kisi, kendisine kufur olan seylerden; “sunu soyle, bunu yap, eger yapmazsan, soylemezsen seni oldururuz” diye soylendigi veya onlarin istediklerini verinceye kadar siddetli iskenceye tabi tutuldugu zaman, iste bu durumdayken kalbi imanla dolu oldugu halde musriklerin istedigini diliyle kabul edebilir. Kufur kelimesini saka yoluyla soyleyen kisinin kufre gireceginde butun alimler icma etmislerdir. Acaba korktugundan dolayi ve dunya metai elde etmek icin kufur isleyen kisinin durumu nasil olur? (Elbette daha kafirdir.) Simdi Allah’in yardim ve destegiyle soyledigim hukumlerin bazi delillerini zikredecegim.” (Sonra 21 delil zikretmistir) (Ed-Delail Kitabinin Basinda, Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 121)

Bir baska yerde soyle diyor: “Allah (c.c) muminlere yahudi ve hristiyanlari dost edinmelerini yasakladi ve kim onlari dost edinirse onlardan olacagini bildirdi. Bu hukum mecusileri ve putperesleri de dost edinenlerin onlar gibi olacagini gosterir.” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 127)

Bir baska yerde soyle diyor: “Allah (c.c) soyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Benim de dusmanim, sizin de dusmaniniz olanlari dostlar edinmeyin! Siz onlara karsi sevgi gosteriyorsunuz. Oysa onlar size gelen hakki inkar etmislerdir. (Ayrica) Rabbiniz (olan) Allah’a iman etmeniz sebebiyle rasulu ve sizi (yurtlarinizdan) cikariyorlardi. Sayet siz benim yolumda cihad etmek ve benim rizami kazanmak amaciyla ciktinizsa (nasil olur da) onlara karsi hala (icinizde bir) sevgi gizlersiniz. Ve ben, sizin gizlediklerinizi de aciga vurduklarinizi da bilirim. Sizden her kim onu yaparsa, elbette o dogru yoldan sapmis olur.” (Mumtahine: 1) Allah (c.c) bu ayette akrabalari ve arkadaslari olsa bile Allah (c.c)’in dusmanlarini dost edinen kimsenin dogru yoldan ayrildigini ve sapik yola dustugunu bildirmistir. Her kim boyle yapan kimsenin dogru yolda oldugunu ve sapik yola dusmedigini iddia ederse iste o kimse Allah (c.c)’i yalanlamis olur. Her kim de Allah (c.c)’i yalanlarsa iste o kimse kafir olur. Ayrica Allah (c.c)’in haram kildigi kafirleri dost edinme amelini helal kilmistir. O halde her kim Allah (c.c)’in haramini helal kilarsa iste o kimse kafir olur.” (Ed-Dureru’s Seniye c: 8 s: 141)

2 - Seyh Muhammed b. Ahmed El-Hifzi soyle dedi: “Buyuk gunahlardan daha buyuk ve daha cok tehlikeli olan meselelerden bazilari soyledir: Her kim kafirleri dost edinmeye riza gosterir veya onlarla dost olmaya karar verir ya da nefsiyle, maliyla veya diliyle onlara yardimci olursa iste bu kimse buyuk gunahlardan daha buyuk olan en buyuk sucu islemistir. Allah (c.c) bir muslumanin oldurulmesine bir kelimeyle bile olsa yardim eden kisinin siddetli cezaya ugrayacagini bildirmistir. Durum boyle iken Islam’a ve muslumanlara karsi savasanlara yardim eden kisinin durumu nasil olur acaba?” Sonra sozlerinin devaminda soyle dedi: “Bahsedilen bu meselelerde ikrah durumu soz konusu olmazsa sayet, bu meselelerin her biri kisinin imanini zedeler Islamini da yok eder. Bundan tevbe etmeyip inad eden kisi Islam’dan irtidat etmis sayilir. Gizlice yapan ise dinde nifak islemistir.” (Ed-Dureru’s Seniye c: 8 s: 257)

3 - Seyh Abdurrahman b. Hasan soyle dedi: “Tevhidi bozan meselelerin en buyugu uc tanedir: ucuncusu: Musriklere karsi dostluk gostermek, onlara meyletmek, onlara elle, dille veya malla yardimci olmak. Allah (c.c)’in: “O halde kesinlikle kafirlere arka olma.” (Kasas: 86) ayetinde buyurdugu gibi... Allah (c.c) bir baska ayette soyle buyuruyor: “Muhakkak ki Allah, sizinle din konusunda savasan, sizi yurtlarinizdan cikaran ve cikarilmaniza yardim eden kimseleri dost edinmenizi size yasaklar. Her kim onlari dost edinirse iste onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Mumtahine: 9) Allah (c.c)’in bu sozu Islam ummetinden olan mu’ minleredir. Ey bu hitabi duyan kimse! Bu hitaba gore durumunun ne oldugunu ve bu ayetin hukmunun neresinde oldugunu iyice bir dusun!” (El-Mevrid el-Adebu’z-Zulal s: 237-238)

Bir baska yerde soyle diyor: “Yasakladigi amelleri isleyen ve boylece muvahhidlerin yolundan baska bil yol tutan kimse hakkinda Allah (c.c) soyle buyuruyor: “Onlardan cogunun kufredenleri dost edindiklerini gorursun. Nefislerinin kendilerine sundugu sey ne kotudur! Allah onlara gazab etmistir. Onlar azabta temellidirler.” (Maide: 80) Allah (c.c) bu ayette kafirlere dostluk gosterenleri kotulemekte ve onlarin Allah (c.c)’in gazabini ve de cehennemde sonsuza kadar kalmayi hakkettiklerini bildirmektedir. Bunu iki sekilde tekid etmistir. Sonra ise kafirleri dost edinmenin Allah (c.c)’a, nebisine ve nebisine inenlere iman etmeye zit oldugunu bildirmistir. Bu ayete benzer soyle bir ayet vardir: “Munafiklara, gercekte kendileri icin aci verici bir azab oldugunu mujdele! Mu’minlerden baska kafirleri dostlar edinen o kimseler onlarin yaninda izzet (guc ve seref) mi ariyorlar? Suphesiz ki butun izzet sadece Allah’indir. Allah size kitapta: “Allah’ in ayetlerinin inkar edildigini veya onlarla alay edildigini isittiginiz zaman onlar bundan baska bir soze dalincaya kadar onlarla oturmayin. (Boyle yaparsaniz) elbette siz de onlar gibi olursunuz” diye bir hukum indirdi. Muhakkak ki Allah munafiklari ve kafirleri cehennemde biraraya toplayacaktir.”(Nisa: 138-140) (Ed-Dureru’s Seniye c: 8 s: 173)

Bir baska yerde soyle diyor: “Zikrettigim ayetlerin benzeri baska ayetlerde Allah (c.c) soyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Benim de dusmanim, sizin de dusmaniniz olanlari dostlar edinmeyin! Siz onlara karsi sevgi gosteriyorsunuz. Oysa onlar size gelen hakki inkar etmislerdir. (Ayrica) Rabbiniz (olan) Allah’a iman etmeniz sebebiyle rasulu ve sizi (yurtlarinizdan) cikariyorlardi. Sayet siz benim yolumda cihad etmek ve benim rizami kazanmak amaciyla ciktinizsa (nasil olur da) onlara karsi hala (icinizde bir) sevgi gizlersiniz. Ve ben, sizin gizlediklerinizi de aciga vurduklarinizi da bilirim. Sizden her kim onu yaparsa, elbette o dogru yoldan sapmis olur. ” (Mumtahine: 1) “Ey iman edenler! Sizden once kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun edinenler ile kafirleri dostlar edinmeyin! Eger mu’min iseniz Allah’tan sakinin!” (Maide: 57) Allah (c.c) bu ayetlerden once soyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Yahudi ve hristiyanlari dostlar edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir. Muhakkak ki Allah, zalim bir kavme hidayet etmez.” (Maide: 51) Bu ayetler ve bunlar gibileri, bu gunahin ne kadar buyuk oldugunu gostermekte, ayrica bu gunahi isleyene zalim sifati vermektedir. Bunlar ve benzeri ayetleri dusunen kimseler bu amelleri isleyen kimsenin Islam milletinden irtidat ettigini apacik bir sekilde anlar.” (Ed-Dureru’s Seniye c: 8 s: 188)

Bir baska yerde soyle diyor: “Allah (c.c) sirkten ve musriklerden beri olunmasini, onlarin tekfir edilerek onlara dusman olunmasini, onlara bugz edilmesini ve onlara karsi cihad edilmesini farz kilmistir. Buna ragmen: “Zulmedenler kendilerine soylenen sozu baska bir sozle degistirdiler...” (Bakara: 59) ayetinde buyurdugu uzere kafirleri dost edindiler, onlara yardimci oldular, mu’minlere karsi onlari desteklediler, onlardan yardim istediler ve onlar icin muminlere bugz edip sovduler. Bu amellerin hepsi Islam’a zittir ve Islam’i bozmaktadir. Kitap ve sunnette bu hukme delalet eden degisik deliller vardir. Islam alimleri bu hukmu tefsir, fikih ve baska Islami kitaplarda zikretmislerdir. Buna ragmen bazi kimseler, bunlari hala musluman saymakta, onlarin Islam dinini terketmediklerini zannetmektedirler. Bu sasilacak bir durum degildir. Cunku Kuran’i Kerim boyle dusunen (yani; kafirleri dost edinilse bile yine de musluman kalinacagini sanan) kimselerin olacagini bildirmistir. Allah (c.c) bu konuyla ilgili olarak soyle buyuruyor: “(Allah) bir gruba hidayet etti, bir grubun uzerine de sapiklik hak oldu. Muhakkak ki onlar Allah’i birakip seytanlari dostlar edindiler. Boylece kendilerinin dogru yolda oldugunu saniyorlar.” (Araf: 30) (Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 190)

4 - Seyh Abdullatif b. Abdurrahman b. Hasan soyle dedi: “Kuran’i Kerim’de kafirleri dost edinmeyi siddetle yasaklayan ayetler vardir. Bu gosteriyor ki temellerin temeli olan tevhid, Allah (c.c)’in dusmanlarina karsi savasmadikca ve onlardan beri olmadikca asla sabit, dogru ve saglam olmaz. Yine temellerin temeli olan tevhid, Allah (c.c)’in dusmanlarina bugz etmek ve onlari kotulemek suretiyle Allah (c.c)’a yaklasilmadikca asla saglam ve sabit olmaz. Allah (c.c) dostlugun sadece mu’minlerin arasinda olmasi gerektigini ve kafirlerin ise ancak birbirlerinin dostu oldugunu bildirdikten sonra soyle buyuruyor: “...Eger siz, onu yapmazsaniz yeryuzunde bir fitne ve buyuk bir fesad olur.” (Enfal: 73) Ayette gecen fitne sirkten baskasi degildir. Buyuk fesad ise tevhidin, Islam’in ve bunlarla birlikte Allah (c.c)’in Kur’an’da verdigi kesin hukumlerin ve duzenin bozulmasidir...” (Kafirleri dost edinmeyi yasaklayan ayetleri ziktettikten sonra) sozlerine soyle devam etti: “...Nefsine ogut vermek isteyen kisi bu ayetleri iyice dusunsun ve bu ayetlerin tefsiri icin alimlerin sozlerini arastirsin. Sonra insanlarin bugun icine dustukleri duruma iyice bir baksin! Eger Allah (c.c), dogruyu gormesi icin onu muvaffak kilacak olursa, boylece kafirlere karsi cihadi terkeden, onlarin ayiplarina susan, onlara daima baris gosteren kimsenin bu ayetin hukmune girdigini acikca gorur. Hal boyleyken Islam diyarina hakim olmalari icin onlara yardimci olan, onlari oven, onlarin muslumanlardan daha adaletli oldugunu soyleyen, oturma yeri olarak onlarin diyarini secen, onlarin velayetine girmeyi tercih eden ve onlarin muzaffer olmalarini arzulayan kisinin durumu nasil olur acaba? Elbette bu, ittifakla apacik bir sekilde Islam’dan irtidat etmektir. Allah (c.c) bu konuda soyle buyuruyor: “Kim imani inkar ederse, onun ameli bosa gitmis ve ahirette husrana ugramis olur.” (Maide: 5) (Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 324-326)

Bir baska yerde soyle diyor: “Kafirleri yuceltmek ve onlara saygi gostermek mertebelidir. En buyuk mertebe; onlarin sanini yuceltmek, Islam’a ve muslumanlara karsi onlara yardimci olmak ve sahip olduklari kufur ideolojiyi ve sapik dinlerini dogrulamaktir. Bu ve bunlar gibi olan seyleri yapmak kufurdur, kisiyi Islam’dan kufre dondurur. Bunlardan daha asagi olan ve muslumani kafir yapmayan mertebeler vardir. Bunlardan bazilari; kufre kadar ulasmayan basit meselelerde onlara saygi gostermek, kufur olmayan yazilari yazmalari icin murekkeb vermek v.b. gibi.” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 360)

Bir baska yerde soyle diyor: “Imaninizi ve tevhidinizi koruyacak, kufur ve sirk ehline meyletmekten sizi kurtaracak amelleri kuvvetli ve siddetli bir sekilde butun gucunuzu kullanarak islemeye calisin...” (Kafirleri dost edinmeyi yasaklayan birkac ayet zikrettikten sonra) sozlerine soyle devam etti: Allah (c.c) soyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Sizden once kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun edinenler ile kafirleri dost edinmeyin! Eger mu’min iseniz Allah’ tan sakinin!” (Maide: 57) Allah (c.c)’in bu ayetteki: “Eger mu’min iseniz Allah’tan sakinin!” sozune dikkat et! Bu ayetteki “eger” sozu sart edatidir. Bunun manasi soyledir: “Her kim kafirleri dost edinirse iste o kimse mu’min degildir.” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 288)

Bir baska yerde soyle diyor: “Allah (c.c)’a en cok yaklastiracak amel; Allah (c.c)’ in dusmani olan musriklere karsi gelmek, onlara bugzetmek, dusmanlik gostermek ve onlarla cihad etmektir. Ancak bunlar yapildiginda mu’minlerin birakilip kafirlerin dost edinilmesi durumundan kurtulunur. Zikrettigimiz onlara karsi yapilmasi gereken bu davranislardan ne kadari terkedilirse onlar o kadar dost edinilmis olunur.

Oyleyse Islam’i temelden sokecek ve onu yikacak seylere karsi cok dikkatli olun!
Allah (c.c) bu konuda soyle buyuruyor; “Ey iman edenler! Sizden once kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun edinenler ile kafirleri dost edinmeyin! Eger mu’min iseniz Allah’ tan sakinin!” (Maide: 57) Bu ayet gosteriyor ki; kafirleri dost edinmek imani yok eder. Kur’an’da bu ayete benzer cok ayetler vardir.” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 9 s: 24)

Bir baska yerde soyle diyor: “Kisi sirki sevmeyip tevhidi sevebilir. Fakat buna ragmen musriklerden beri olmadigi, muvahhidleri dost edinmeyip onlara yardim etmedigi icin tevhidi bozulur. Boyle yapan bir kimse heva ve hevesine tabi olmustur. Boylece dinini yikan, dinde insa ettigini yok eden amelleri islemistir. Oyle ki musriklerden beri olmadigi ve muvahhidleri dost edinmeyip onlara yardim etmedigi icin tevhidin onsuz olmayacagi bazi temelleri yikmis, Allah (c.c)’in sevdigini sevmedigi, Allah (c.c)’in bugzettigine bugzetmedigi yani; dostlugu ve dusmanligi kendisini en guzel bir sekilde yaratan icin olmadigi icin O’nun razi oldugu imani bozmustur. Zira bu, Lailahe illallah’in manasi ve onun gerektirdigidir.” (Ed-Dureru’s-Seniye c:8 s: 396)

5 - Seyh Hamed b. Atik soyle dedi: “Bir musluman sirk ehline dost olur ve onlara boyun egerse dininden irtidat eder. Kur’an ve sunnet bu hukme apacik bir sekilde delalet etmektedir. Allah (c.c)’in asagidaki sozlerini dikkatle oku! “Muhakkak ki, kendilerine hidayet belli olduktan sonra gerisin geri eski (kufur) hallerine donen kimseleri seytan (boyle yapmaya) tesvik etmis ve onlari uzun emellere suruklemistir.” (Muhammed: 25) “Ey iman edenler! Yahudi ve hristiyanlari dostlar edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir. Muhakkak ki Allah, zalim bir kavme hidayet etmez.” (Maide: 51) Allah size kitapta: “Allah’in ayetlerinin inkar edildigini veya onlarla alay edildigini isittiginiz zaman onlar bundan baska bir soze dalincaya kadar onlarla oturmayin. (Boyle yaparsaniz) elbette siz de onlar gibi olursunuz” diye bir hukum indirdi. Muhakkak ki Allah munafiklari ve kafirleri cehennemde biraraya toplayacaktir.” (Nisa: 140) Kuran’i Kerim’de buna benzer cok deliller vardir.” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 9 s: 263)

Bir baska yerde soyle diyor: “Muslumanlara karsi musriklere yardim etmek, muslumanlarin gizli hallerini onlara soylemek veya musrikleri dille savunmak ya da bulunduklari duruma riza gostermek kufur olan amellerdir. Muslumanlardan her kim bunlardan herhangi birisini ikrah altinda olmaksizin yaparsa, kafirlere bugzediyor ve muslumanlari seviyor olsa bile murted olur.” (Ed-Difa an Ehli’s Sunne s: 31) Bir baska yerde soyle diyor: “Kafirlere zahiren riza gostermenin uc durumu vardir. (Birinci durumu soyledikten sonra) soyle dedi: Ikinci durum: Kafirlerin hukmu altinda olmadigi, hatta batinen onlara karsi oldugu halde mal, mevki, vatan veya cocuklari icin ya da ileride olacak olaylardan korktuklari icin zahiren onlara itaat eden kimseler murted olurlar. Onlarin, kafirleri batinen sevmiyor olmalari kendilerine hicbir fayda vermez.” (Sebiylu’n-Necati ve’l-Fekek s: 89)

6 - Seyh Abdullah b. Abdullatif’e kafirlere karsi muvalat ile tevelli arasindaki farkin ne oldugu soruldu. Bu soruya soyle cevap verdi: “Tevelli Islam milletinden cikartan bir kufurdur. Bu soyle olur; kafirleri mudafa etmek, malla, bedenle veya fikirle muslumanlara karsi onlara yardim etmektir. Muvalat ise kufur degil, buyuk gunahlardandir. Tipki kafirlere yazi yazmalari icin murekkeb sunmak, yazmalari icin kalem acmak veya onlara tebessum etmek veya ellerinden dusen kirbaci yerden alip onlara vermek gibi...” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 422)

Bir baska yerde soyle diyor: “Her kim muslumanlara karsi herhangi bir seyle kafirlere yardimci olursa, iste o kimse apacik bir sekilde murted olup Islam milletinden cikmis olur.” (Ed-Dureru’s-Seniye c:10 s: 429)

Seyh Abdullah b. Abdullatif, Cezirat’ul Arap ve Umman ahalisine, hristiyanlara dost olmaktan onlari sakindiran ve onlara karsi cihadi tesvik eden uzun bir mektup yazdi. Bu mektupta soyle gecmektedir: “Islam’i bilmek, onun hukumlerini tatbik etmek ve onun disindaki butun dinlerden beri olmak Kur’an ayetlerinin ve sahih hadislerin geregidir. Buna ragmen zamanimizda musluman olduklarini iddia edenlerin butun bunlardan uzak durduklarini gormekteyiz. Iste bu tavir insanlarin cogunu oyle bir hale getirdi ki kufur milletinden nefret etmediler, onlara karsi cihadi terkettiler, hatta kafirlerin itaati altina girip onlara meylettiler. Boylece dinlerini bozmayi dunyalarinin islahina tercih ettiler. Kur’an’i gece gunduz okuduklari, onunla ders yaptiklari halde icindeki emir ve yasaklari terkettiler. Suphesiz ki bu amel Islam irtidadinin en buyugudur ve Islam milletinden baska bir millete katilmak, hristiyan milletine girmektir. (Bundan Allah’a siginiriz.) Sanki fetret doneminde yasayan ya da kendisine rasullerin tebliginin nurundan herhangi birsey ulasmayan bir kavmin durumuna dustunuz. Yoksa Allah (c.c)’ in su ayetlerini unuttunuz mu? “Ey iman edenler! Yahudi ve hristiyanlari dostlar edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardandir. Muhakkak ki Allah, zalim bir kavme hidayet etmez.” (Maide: 51) “Onlardan cogunun kufredenleri dost edindiklerini gorursun. Nefislerinin kendilerine sundugu sey ne kotudur! Allah onlara gazab etmistir. Onlar azabta temellidirler. Eger Allah’a, nebiye ve ona indirilene iman etmis olsalardi, onlari dostlar edinmezlerdi. Fakat onlardan cogu fasiklardir.” (Maide: 80-81) “(Ey Muhammed!) kendi millet (ve din)lerine tabi olmadigin muddetce yahudi ve hristiyanlar senden (hicbir zaman) razi olmazlar. (Onlara) de ki: “Muhakkak ki yalniz Allah’in gosterdigi yol dogru yoldur.” (Ey Muhammed!) Sana ilim geldikten sonra eger onlarin hevalarina uyarsan senin icin Allah’ tan baska ne bir veli (dost) ve ne de bir yardimci vardir.” (Bakara: 120) Biliniz ki kafirlerin velayeti altina girmek, onlarin milletine tabi olmak Islam milletinden ayrilmaktir. Allah (c.c) baska ayetlerde soyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Sizden once kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun edinenler ile kafirleri dostlar edinmeyin! Eger mu’min iseniz Allah’ tan sakinin! Namaza cagirdiginizda, onu alay ve oyun edinirler. Iste bu, onlarin akletmeyen bir kavim olmalarindandir.” (Maide: 57-58) “Munafiklara, gercekte kendileri icin aci verici bir azab oldugunu mujdele! Mu’minlerden baska kafirleri dostlar edinen o kimseler onlarin yaninda izzet (guc ve seref) mi ariyorlar? Suphesiz ki butun izzet sadece Allah’indir. Allah size kitapta: “Allah’in ayetlerinin inkar edildigini veya onlarla alay edildigini isittiginiz zaman onlar bundan baska bir soze dalincaya kadar onlarla oturmayin. (Boyle yaparsaniz) elbette siz de onlar gibi olursunuz” diye bir hukum indirdi. Muhakkak ki Allah munafiklari ve kafirleri cehennemde biraraya toplayacaktir.” (Nisa: 138-140) “Ey iman edenler! Siz (mu’minler)den baskasini sirdas edinmeyin. (Zira) onlar size kotuluk vermekten geri durmazlar. Sizin sikintiya dusmenizi de arzularlar. (Oyle ki) onlarin kinleri agizlarindan tasmaktadir. Kalplerinde gizledikleri (kin) ise cok daha buyuktur. Eger aklediyorsaniz (ibret alasiniz diye) ayetleri size acikladik.” (Ali Imran: 118) Kafirleri dost edinmeyi, onlarin itaati altina girmeyi yasaklayan cok ayetler vardir....” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 11-12)

Devaminda soyle diyor: “Sizin topraginiza yerlesen, kendilerinin itaati altina girmenizi isteyen mel’un hristiyan taifesi hakkinda Allah (c.c) soyle buyuruyor: “Dogrusu: “Muhakkak ki Allah, ucun ucuncusudur” diyenler kufre girmislerdir. Bir tek olan ilahtan baska ilah yoktur. Sayet soylediklerinden vazgecmezlerse onlardan inkar edenlere muhakkak can yakici bir azab dokunacaktir.” (Maide: 73) “Dogrusu; “muhakkak ki Allah, Meryem oglu Mesih’tir” diyenler kufre girmistir...” (Maide: 72) (Daha baska ayetler zikrettikten sonra) sozlerine soyle devam etti: “...Bu ayetlerdeki sakindirma ve yasaklamalardan daha siddetlisi var midir acaba? Selim fitrata sahip olan, duyabilen ve gorebilen bir kisi bu ayetleri okuduktan sonra bu mesele hakkinda suphe eder mi hic? Bunlardan ancak dunya metaini isteyen ve ahireti unutan kimse suphe eder ve bunlarin aksini iddia eder. Iste boyle kimselere itibar edilmez onem verilmez. Cunku boyle kimseler, gercegi goremeyen ve kalbleri kor olan kimselerdir.” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 15)

Sozlerine devamla soyle diyor: “...Her kim kafirlere meyleder, onlarin itaati altina girer ve onlara dostluk gosterirse iste o kimse Allah’a ve rasulune savas acmistir ve Islam dininden donmustur. Iste boyle kimselere karsi dusmanlik ilan etmek ve cihad yapmak artik farz olur. O halde sizler sadece Rabbiniz’den yardim isteyin ve hic bir meselede kufur ehlinden yardim istemeyin.” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 22)

7 - Seyh Muhammed b. Abdullatif soyle dedi: Rasulullah (s.a.s)’in soyle dedigi rivayet olunmustur: “Kim musrik bir kimseyle hasir nesir olur veya onunla oturursa o da aynen onun gibidir.” (Ebu Davud ve baskalari rivayet ettiler.) Bu hadisi okuyan musluman bir kimse, kafirlerle her hasir nesir olmasi veya onlarla her oturmasi durumunda kafir olacagini anlamamalidir. Zira bu hadisin manasi soyledir: “Musriklerin arasindan uzaklasma imkani olmadigi icin kafirlerin zoruyla muslumanlara karsi onlarla beraber savasa cikan kimse oldurulmesi ve malinin alinmasi bakimindan aynen kafirler gibidir. Fakat bu, kufur konusunda onlar gibidir demek degildir. Boyle bir kimse sayet kafirlerle beraber muslumanlara karsi isteyerek savasa cikar veya muslumanlara karsi ister bedeniyle, isterse maliyla kafirlere yardimci olursa, boyle bir durumda bu kimsenin kufur konusundaki hukmu suphesiz aynen onlarin hukmu gibidir.” (Ed-Dureru’s-Seniye c: 8 s: 456)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder