16 Aralık 2015 Çarşamba

MÜSLÜMANLARA KARŞI KAFİRLERE YARDIM ETMEK-3- (Sahabe Sözleri ve Kıyas'tan Deliller)

Müslümanlara Karşı Kafirlere Yardım Edenler Kafir Olmuşlardır!!! 

Müslümanlara Karşı Kafirlere Yardım Eden Kişinin Kafir Olduğuna Dair 
SAHABE SÖZLERİNDEN ve KIYAS'TAN DELILLER 

Muslumanlara karsi kafirlere yardim eden kisinin kufre girdigine dair sahabelerden cok rivayetler vardir. Bunlardan bazilari şöyledir:


1 - Daha once sunnetten birinci delilde zikrettigimiz Hatib b. Ebi Beltea (r.a) hakkindaki rivayettir.

2 - Abdullah b. Hamid, Huzeyfe (r.a.)’dan soyle dedigini rivayet etmistir: “Hissetmeden yahudi ve hristiyan olmaktan korkun.” Onu dinleyenler şöyle dediler: “Anladik ki o: “Ey iman edenler! Yahudi ve hristiyanlari dostlar edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlari dost edinirse, suphesiz o da onlardan olur. Muhakkak ki Allah, zalim kavme hidayet etmez.” (Maide: 51) ayetini kastediyor.”

3 - Murtedlerle yapilan savaslarla ilgili olarak siyer kitaplarinda gecen Halid b. Velid ile Mecea b. Marara arasinda gecen hadisedir.

Halid b. Velid (r.a) murted olan Beni Hanife kabilesine saldirdiginda askerleri, iclerinde Mecea b. Marara’nin da bulundugu Beni Hanife’den bir grubu tutukladilar. Mecea, Halid b. Velid’e soyle dedi: “(Museyleme’yi kastederek) Ben O’na tabi olmadim. Ben muslumanim.” Halid b. Velid ona: “Eger muslumansan ve Museyleme’ye tabi olmamissan nicin gelisimi duyunca bana gelmek icin yola cikmadin veya Sumame b. Esel’in onu acikca reddettigi gibi reddetmedin.” dedi.

Bu rivayete gore Halid b. Velid, Mecea’nin murtedlerle kalmasini, zahire gore onlarin yaptigini kabul etmesi olarak degerlendirdi ve ona, buna gore muamele etti. Bu hukum, daha once zikrettigimiz Kur’an’dan onüçüncü delilden cikan hukme uygundur.

4 – Sahabelerin, murtedlerle yapilan savaslarda Museyleme’nin, Sicah’in, Tuleyha’nin kavimlerine ve zekati vermeyenlere karsi gosterdikleri tavirlari buna apacik delildir.
Her kim, gerek onlarla ayni fikre sahib olmasi, gerek akrabalik bagindan dolayi ve gerekse ayni kabileden olmasi sebebiyle onlarin tarafina gecmisse veya onlarla beraber savasa katilmissa iste o kimseyle digerleri arasinda hic bir fark gozetmemis ve haklarinda arastirma yapmaksizin hepsine ayni hukum vermislerdir.

Bu ise; sahih inanca gore muslumanlara karsi savasan kafirlere yardim eden kimsenin kafir oldugunu gostermektedir ve bu, sahabelerin inancinda bir temel teskil etmekteydi.

(Bu delillerin tamami eger Kur'an dan ve sunnetten getirilen deliller ile dusunuldugunde sahabelerin daha once Kuran ve Sunnet menseli olarak zikredilen delilleri böyle anladilarini ve bunun aralarinda ihtilaf konusu bile olmadigini gosterir.)

Murtedlere yardimci olanlar arasinda onlari destekleyen avamlar, kandirilmis ve cahil olanlar ve onlarin gercek yuzunu bilmeyenler vardi elbette. Fakat sahabeler, onlara bilerek katilan ile bir te’vile dayanarak veya cehaletinden dolayi katilan arasinda bir fark gozetmediler. Hepsine ayni hukmu verdiler ve onlarin kafir olduklarina hukmederek onlari oldurduler. Hanimlarini cariye, cocuklarini ise kole edindiler ve onlardan olenlerin cehennemlik olduklarina sehadet ettiler. Ebu Bekir (r.a)’in murtedlere takindigi tavir bunu apacik gostermektedir.

Muhammed b. Ebi’l Vehhab murtedlerden gerek Museyleme’ye gerek digerlerine tabi olanlar hakkinda soyle dedi: “Cahil olsalar bile murtedlere tabi olanlara murted hukmu verilmesi konusunda butun alimler ittifak etmislerdir.” (Ed-Dureru’s-Seniyye c: 8 s: 118)

KIYAS'TAN DELILLER 

1 - Rasulullah (s.a.s)’in soyle dedigi rivayet edilmistir: “Her kim Allah (c.c) yolunda olan bir gaziyi techiz ederse iste o kimse sanki gaza yapmis gibi olur. Her kim de Allah (c.c) yolunda savasan bir gazinin ailesine ve cocuklarina guzelce bakarsa iste o kimse de Allah (c.c) yolunda gaza etmis sayilir.” (Buhari Muslim)

Rasulullah (s.a.s) bu hadiste, oturdugu, savas etmedigi halde Allah (c.c) yolunda bir gaziyi techiz eden kisiye gazaya katilan hukmu vermistir.

Rasulullah (s.a.s), buna benzer olarak bir baska hadiste soyle demistir: “Allah (c.c) bir okla uc kisiyi cennete sokar. Hayir isteyerek onu yapani, onu atani ve atan kimseye vereni.” (Ahmed, Nesei, Tirmizi rivayet etti ve hasen dedi)
Bu rivayetler; Allah (c.c) yolunda bir gaziye herhangi bir konuda yardim eden kimsenin onun cihadina istirak etmis oldugunu gosteriyor. Bu durumun aksine kiyas yapilacak olursa; muslumanlara karsi savasan kafirlere herhangi bir yardimda bulunan kimsenin, tagut yolunda savasan kafirlerin yaptigi bir savasa istirak ettigine ve onlar gibi kafir olduguna hukum verilir.

2 - Islam seriatinde fiili yapan ile fiile yardimci olanin hukumleri aynidir. Cunku fiili yapan ancak kendisine yardim eden vasitasiyla fiilini yapabilme imkani bulur.

Ibni Teymiyye soyle diyor: “Savas acan hirsizlar bir grup ise, o grubta oldurme fiilini isleyen bir kisidir. Digerleri ise ona yardimcidirlar. Alimlerden bazilarina gore sadece oldurme filini isleyen kisi ceza olarak oldurulur. Fakat alimlerin coguna gore yuz kisi olsalar bile hepsi ceza olarak oldurulur. Cunku onlari oldurme fiilini isleyenle ona yardim edenin hukmu aynidir. Bu hukum hulefa-i rasidinin verdigi hukumdur. Omer b. Hattab, muslumanlara savas acan kimseler icin yuksek yerde bulunup gozculuk yapan kimse hakkinda savas acanlarin hukmunu vererek onu oldurmustur. Cunku savasta oldurme fiilini gerceklestiren kimse ancak gozcunun yardimiyla bu fiili yapabilir. Birbiriyle yardimlasanlar sevap ve gunahta ortaktirlar. Tipki mucahitlere yardim edenin mucahitler gibi sevap almasi gibidir...
Rasulullah (s.a.s)’in soyle dedigi rivayet edilmistir: “Muslumanlarin kanlari esittir. Onlarin en dusugu onlarin adina soz verebilir. Ve kafirlere karsi bir el gibidirler. Bir seriyyenin elde ettigi ganimetten o seriyyeye katilmayan, oturan erlere de pay duser.” (Ebu Davud, Ibni Mace)

Bu hadis gosteriyor ki musluman ordusundan bir grup (seriyye), bir yere gidip oradan ganimet alirsa butun ordu bu ganimete ortak olur. Cunku bu seriyyenin ganimet elde etmesi, ordudan aldigi destek ve koruma iledir. Fakat ganimet elde eden seriyyenin disinda kalan ordunun diger fertlerine verilen pay nefil payidir. Rasulullah (s.a.s) askerlere ganimetin beste birinin dortte birini veriyordu. Ayni sekilde ordu bir ganimet elde ederse seriyyeye de pay verilir. Cunku seriyye, ordunun menfaati icin yola cikmistir. Rasulullah (s.a.s) Bedir savasinda elde edilen ganimetten savasa katilmadiklari halde Talha ve Zubeyr’e pay vermistir. Cunku onlari ordunun maslahatina olan bir gorevle yollamisti.

Bir taifeye yardim eden o taifenin hukmunu alir ve ondan sayilir. Ayni sekilde hic bir tevili olmaksizin batil yolunda carpisanlarin yardimcilari da onlarin hukmunu alir. Tipki cahiliye adeti uzere savasan Yemen ve Kays kabileleri, irk icin, kabile icin savasanlar gibi... Cahiliyye adetleri ve ırk ya da kabile icin savasan iki taifenin ikisi de zalimdirler.
Rasulullah (s.a.s)’in soyle dedigi rivayet olunmustur: “Iki musluman, kiliclariyla birbirlerine karsi cikarlarsa olduren de oldurulen de cehennemdedir.” Sahabeler: “Ya Rasulullah! Oldureni anladik. Fakat oldurulene ne oluyor?” diye sordular. Rasulullah (s.a.s) onlara soyle cevab verdi: “Cunku o da kendisini oldureni oldurmek istedi.” (Buhari, Muslim)

Ayni sekilde her grup, faili belli olmasa bile fertlerinin nefse ve mala verdigi zarari tazmin eder. Cunku bir grub, tipki birbirini destekleyen bir sahis gibidir...” (Fetvalar c: 28 s: 533)
Ayni sekilde muslumanlara karsi kafirlere yardim eden, onlari destekleyen kimsenin hukmu de iste onlarin hukmu gibidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder