21 Aralık 2015 Pazartesi

EVVÂBÎN NAMAZI NE ZAMAN KILINIR?

Din'in akide konularından bihaber olan cahiller ve özellikle de Tarikat ehli tarafından, ısrarla kılınması tavsiye edilen bir namaz vardır: Akşam namazından sonra kıldıkları "EVVÂBİN NAMAZI". Buna delil getirilen hadis de şudur:

  “Kim akşam namazından sonra altı rek’at nafile namaz kılar ve aralarında da kötü söz söylemezse on iki yıllık ibadet sevâbına denk sevap kazanmış olur.” [Tirmizî, Namaz, 321(435)]

  Peki; hakkında Tirmizî'de hadis bulunan bu namaz, gerçekten Sünnet'le sabit midir?


  "Cami" ve "Sunen" türü Hadis eserleri, birer Fıkıh kitabı hükmündedirler. Bu sebeple; İlmihal'i bir elimize, herhangi bir hadis eserini de diğer elimize aldığımızda, konu başlıklarının aynı ya da benzer olduklarını görürüz. Rey ehlinin rey ile fıkhî eserler oluşturduğu yıllarda, Hadis Ehli bu fıkıh eserlerine mukabil eserler meydana getirmeye başladılar. Mesela; İlmihal türü eserlerde, bir konu başlığı altındaki hüküm "şu şöyle olmalıdır" şeklinde verilirken, hadis eserlerinde aynı konu başlığı altındaki hüküm "Rasulullah şöyle buyurdu" şeklinde hadis nakledilerek verilmeye başlandı.

  Bizleri; hadislerle amel etmeye gayret ettiğimiz için eleştiren ve "hadislerle herkes amel edemez" diyenler; birçok konuda hadisleri yanlış anlamış ve yanlış sunmuşlar ve dolayısıyla yanlış hükümler bina etmişler ve aslında bize söyledikleri bu sözü, kendi aleyhlerine delil kılmışlardır. Evvâbin Namazıyla ilgili yanılgıları da, bunun basit bir örneğidir.

  Her hadis eserinin, bir "OKUMA YÖNTEMİ" vardır. Hadis eserlerinin ve müelliflerinin usûlünü bilerek okumak daha da faydalı olacaktır..

  Hadis eserlerinde, "bâb başlıkları" çok önemlidir ve bu bâb başlıklarında, ilgili eser müellifinin "ictihadı" yer almaktadır. Bu bâb başlıklarında muhaddisler, bir "fıkh" ve "akide" ortaya koyarlar. Mesela (bazı) muhaddisler; bâb başlıklarında soru sorup, o bâb başlığı altında zikredilen hadisin sıhhatiyle buna cevap vermektir.
Örneğin muhaddis; "falan ameli işleyen kafir midir?" diye bir soru sorar ve altına misalen o ameli işleyenin kafir olmadığına delil olacak sahih bir hadis koyar.
Bunun gibi; yine mesela "şöyle yapmanın önemi" gibi bir başlık atar ve altında zayıf bir hadis naklederek, aslında öyle yapmanın önemi olmadığını gösterir. Bu gibi okumalar yapılamazsa; hadis eserleri ve müellifleri anlaşılamaz ve o hadislerle sahih bir hüküm ortaya konulamaz.

  Az önce "Evvabin Namazı"na delil olarak sunulan Tirmizî'deki hadis de, bunun bâriz bir örneğidir. Sırf bir hadis eserinde geçiyor ve kendi meşreplerine uyuyor diye, her hadis ile amel edilmez.

  Bu hadisi eserine alan Tirmizî, hadisi şu bâb başlığı altında vermektedir:

"AKŞAMIN FARZINDAN SONRA KILINACAK ALTI REKAT NAFİLE NAMAZIN DEĞER VE KIYMETİ"

  Bu başlığın altında, yukarıdaki hadisi zikrediyor ve ardından diyor ki:

  "Muhammed b. İsmail’den (ki bu zât, aynı zamanda Tirmizî'nin de hocası olan İmam Buharî'dir) işittim şöyle diyordu: (Hadisin senedinde yer alan) Ömer b. ebî Has’am bilinmeyen ve hoş karşılanmayan bir kimsedir. Gerçekten o zayıf sayılmaktadır."

  Görüldüğü ve az önce açıklamaya çalıştığımız gibi; Tirmizî bu bâb altında zayıf bir hadis zikrederek, aslında böyle bir namazın değer ve kıymetinin olmadığını anlatmıştır. Tabi ki anlayanlara... Yani Hadis/Sünnet Ehli'ne...

  Peki; akşamdan sonra kılınmasını tavsiye ettikleri ve adına Evvâbin Namaz'ı denilen bu namazı, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) tavsiye etmemiş midir? Hayır; bilakis Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bu namazı tavsiye etmiştir. Ancak akşamdan sonra değil...

İmam Müslim'in "Sahih"inde bu namazın vaktini ifade etmek için şu bâb başlığı kullanılmıştır:

"EVVABİN NAMAZININ, SICAKTAN DEVE YAVRULARININ AYAKLARI YANDIĞI ZAMAN KILINMASI BÂBI"

(ÖNEMLİ NOT: İmam Müslim eserinde hiç bâb başlığı kullanmamıştır. O'nun eserine bâb başlıkları, eserden faydalanmak kolay olsun diye sonradan koyulmuştur. Bu bâb başlıklarına son halini veren İmam Nevevî'dir.)

Bu başlık altında yer alan "Sahîh" rivayette ise, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

"Evvâbîn namazı, sıcaktan deve yavrularının ayakları yandığı zaman kılınır."

İmam Nevevî bu hadis hakkında şöyle demektedir:

"Ulemâmız, bu vaktin kuşluk namazı için en elverişli ve faziletli vakit olduğunu söylemişlerdir."

Bu cümleden de anlıyoruz ki; evvâbin namazı, kuşluk namazıyla aynıdır ve öğleden önce, güneşin kumları ısıttığı bir vakitte kılınır.

Başta da sonda da hamd alemlerin Rabbi Allah'adır (Subhanehu ve Teala).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder