17 Aralık 2015 Perşembe

KAFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMAK

 Allah Rasulü (S.A.V.) Medine'ye geldiğinde, onların eğlendikleri iki günlerinin olduğunu öğrendi. "Bu günler nedir?" diye sordu. Dediler ki; "Cahiliyyede bu iki günde eğlenirdik." Allah Rasulü (S.A.V.) şöyle buyurdu: "Allah bundan daha hayırlı olanı size verdi: Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı." (Ebu Davud-Sahih)

Abdullah b. Ömer'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim kendini bir kavme benzetirse, o da onlardandır." ( Ahmed: 2/50-92, 7/142, Ebu Davud Libas: 4031)


İbni Ebu Şeybe Said b. Cebele vasıtasıyla Rasulullah'tan (s.a.v.) tamamını şöyle rivayet ediyor: "Kıyamete yakın, eşi ve ortağı olmayan Allah'a ibadet edilinceye kadar kılıçla gönderildim. Rızkım, mızrağımın gölgesinde kılındı. Bana, emrime karşı gelenlerin zelil ve aşağılanması verildi. Kim kendisini bir kavme benzetirse o da onlardandır.")

Bir başka konu da "Kim bir kavme benzerse o onlardandır." sözü... Bu sözün bu hadisde (yani peygamber efendimizin şirki kılıçla kaldırmak için gönderildiğini anlattığı hadisde) zikredilmesi İslam'ı Davet ve Kılıç (Davet ve Cihad) dini olmaktan çıkarıp "Barış Dini, Diyalog Dini" gibi Kur'an ve Sünnette olmayana, kendileri gibi barışçıl (!) olmaya [1], kendileri gibi yaşamaya davet eden ve hatta psikolojik bir harple buna zorlayan Hristiyan ve Yahudiler'e benzeyen Müslümanlara apaçık bir tehdittir!

Bir rivayette de, "Onlardan birisi sokakta annesiyle fuhuş yapsa siz de bunu yapacaksınız." (Sahih, el-Hakim) buyurulmaktadır.

Şeyhülislam İbni Teymiyye, bu hadisin isnadının sahih olduğunu belirtmiştir. Bu hadis onlara benzemeyi haram kılmaktadır. Kendisini görünüş olarak kafir ve müşriklere benzetenler, haram işlemiş olmakla birlikte, zahiri anlamda kafir de olmuşlardır.

Hanefi alimlerinden  Aliyyü'l-Kari  Rahmetullahi   Aleyh   diyor ki: "Kim Nevruz günü bir kafire bir yumurta hediye ederse, kafir olmuştur. Çünkü, bu davranışıyla kafire; küfründe ve sapıklığında yardımcı olmuştur, onları teşvik etmiştir veya bu hediyesiyle onlara benzemiştir.." Yani o Nevruz günü bir Müslümana   bir şey hediye ederse, kafir olmaz gibi bir anlam da çıkıyor  buradan.   Ancak onlara benzemeyi niyet etmeden, böyle bir hediyeleşme müslümanlar   arasında   olursa,  o  durum  bundan  müstesnadır..

'Mecmau'n-Navazil' adlı kitapta şöyle denir: "Nevruz  kutlamalarını gören bir müslüman, 'ne güzel gelenek koymuşlar' dese, kafir olur.  Nedenine gelince, o da  küfrün ihdas edilmesini   hoş   görerek,   İslam'dan   hoşlanmadığını   açığa   vurmaktır." -

"El-Hülasa"  adlı  kitapta  zikredildiğine  göre,  bir  kimse  "Nevruz"  gününde  bir  mecusiye  yumurta  hediye  etse  kafir  olur.  Çünkü  bu  mecusiye  küfründe  ve  hatalarında yardımcı  olmuştur.   Nevruz   gününde bir müslümana  bir  yumurta  hediye ederse kâfir olmaz.   Fakat  bu  görüş de   sağlam   değildir. Çünkü müslümana hediye etmekle de benzeme   oluyor.   Ancak   bilerek  değil de   öyle   tesadüf   ederse  o  zaman  küfür olmaz.»

«Mecmaun-Nevâzil» adlı   kitapta   şöyle yazılmıştır: «Mecusîler Nevruz gününde toplansa   ve   bir   müslüman,   onlar   için   'güzel  bir  adet koydular', dese kâfir olur. Çünkü   bu   sözü   ile   küfrü   güzel   kabul   etmiş oluyor.»

Bazı Hanefi alimleri demişlerdir ki, adı geçen bütün bu (başka inançların gereği olan bayram ve kutlamalara) katılan ve bundan tevbe etmeyen onlar gibi kâfirdir.   Imam  Malık'in arkadaşlarından biri de demiştir ki, Nevrûz Günü ( o günü ta'zim için) bir karpuz kesen sanki domuz kesmiş gibidir. Dolayısı ile müslüman, böyleleriyle oturması, kesmede ve pişirmede onlara yardımcı olması  ile  günahkâr olmuş olur". (Türkmanî, Kitabu'l-üma fil-havâdisi vel-bida' I/293-94.)

"Zulum yapanlara en ufak meyil göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. sizin Allah'tan başka velileriniz de yoktur sonra yardım da göremezsiniz." (K.Hûd (ll) 113.)

Çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur: "...Sizden kim onları dost edinirse, oda onlardandır..."  (Maide: 5/51)

Abdullah b. Amr demiştir ki: "Kim müşriklere ait bir toprakta bulunur (bina yapar), onların nevruzlarına (yılbaşılarına) katılır, onların bayramlarını (festival ve galalarını) kutlar ve ölünceye kadar onlarla birlikte bulunursa, Kıyamet Gününde onlarla birlikte haşrolunur." (Beyhaki Sünenü'l-Kübra: 9/234.)

Aişe'den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Rasulullah (s.a.v.), namaz kılarken elleri böğürlerine koymayı mekruh sayarak: "Yahudilere benzemeyin." buyurmuştur." (Aişe (r.a.) hadisini bulamadım. Ancak bunun için; Buhari el-Amel fi's-Salat: 17, Müslim Mevarid: 47, Ebu Davud Salat: 172, Tirmizi Salat: 164, Nesai iftitah: 12, Darimi Salat: 138, Ahmed: 2/232-290-295-331-339'a bak)

Ömer b. Hattab (r.a.) şöyle dedi: "Acemlerin rumuzlu sözlerini öğrenmeyin. Bayramlarında müşriklerle birlikte kiliselerine girmeyin. Çünkü Allah'ın gazabı onların üzerine iner." (Beyhaki 'Sünenü'l-Kübra: 9/234, Abdürrezzak Musannef: 1609)

Abdullah b. Amr dedi ki: "Kim Acemlerin ülkesinde kalırda, onların yeni yıllarını ve mihricanlarını (bayram, festival ve galalarını) kutlayarak (bu şekilde) onlara benzer ve bu hal üzereyken ölürse, Kıyamet Gününde onlarla birlikte haşrolunur."

Dikkat edilirse Ömer (r.a.), Acemlerin bazı sözlerini öğrenmeyi ve bayramlarında kiliselerine girmeyi yasaklamıştır. Bu durumda kafir ve müşriklerin dinlerinden kaynaklanan bir takım şeyleri yapanlara ne hüküm verilmelidir?
Onların fiillerini yaparak onlara uyum sağlamak daha büyük bir tehlike değil midir?
Onların bayramlarına ve bir takım festivallerine katılmak ve onlar gibi hareket etmek, bayramlarına sadece seyretmek için gidenlerin durumundan daha büyük bir tehlike değil midir?
Madem ki işledikleri ameller sebebiyle bayramlarında onlara Allah'ın (c.c.) gazabı iniyor, amellerinin tamamında ya da bir kısmında onlara katılmak, onlarla birlikte olmak, kendini bizzat cezanın içine atmak değil midir?

Abdullah b. Amr şöyle diyor: "Kim, müşrik ve kafirlerin ülkelerinde kalır, yılbaşılarına, bayramlarına, festival ve galalarına katılır ve onlara benzeyerek ölürse, onlarla birlikte haşrolunur."

Bütün bu hususlar; o kimsenin kafir olduğunu, kişiyi Cehenneme götüren büyük günahlardan birini işlediğini gösterir. Lafzın zahirinden anlaşılan manaya göre, onlarla birlikte hareket, kimi durumlarda günahtır. Çünkü mubah olan birşey için cezalandırma söz konusu değildir.

Ömer (r.a.) şöyle demiştir: "Cahiliye ehli (hacda) güneş doğuncaya dek toplanma yerinden gitmezlerdi. Rasulullah (s.a.v.) ise güneşin doğmasından önce oradan ayrılır ve şöyle derdi: "Bizim yolumuz müşriklerin yolundan ayrıdır." (Bunu mevcut sünenlerde bulamadım. Bk. İbni Kesir Tefsir Bakara: 2/199 ayeti, Suyuti ed-Dürrü'l-Mensur: 1/266-267, Beyhaki Sünenü'l- Kübra: 5/125)

Müşrikler güneş batmadan önce Arafat'tan ayrılırlardı. Rasulullah da (s.a.v.) onlara muhalefet etmek için güneş battıktan sonra oradan ayrılırdı.
Abdullah b. Amr diyor ki: "Rasulullah (s.a.v.) benim üzerimde boyanmış iki elbise gördü ve şöyle buyurdu: "Doğrusu bunlar kafirlerin giysilerindendir. Onları giyme." (Müslim, Libas: 29-31, Ebu Davud, Libas: 8, Nesai, Zinet: 43)
Rasulullah (s.a.v.), kafirlere ait kıyafetlerin giyilmesini yasaklamıştır. Ömer de (r.a.) Utbe b. Ferkad'a gönderdiği mektupta: "Müşriklere ait giysi giymekten seni menediyorum." diye yazmıştır.(Buhari, Libas: 25, Müslim, Libas: 11, 21, Ahmed: 1/16,43, Camiu'l-Usul: 8343.)

* Abdullah bin Amr bin As (ra) der ki: “Resulullah (asm) benim üzerimde usfur bitkisi ile sarıya boyanmış iki elbîse gördü ve: ‘Bu küffâr elbîselerindendir. Bunu giyme’ buyurdu.  Müslim, Libas, 27;
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Müşriklere (her hal ve hareketinizle) muhalefet ediniz ve benzemeyiniz. Sakallarınızı bırakınız ve bıyıklarınızı kısaltınız. Buhârî, 12/1955;
* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Yahudî ve Hıristiyanlar saç ve sakallarını boyamazlar. Siz onlara muhalefet ediniz. (Kına ile boyayınız.) Müslim, Libas, 80; Buhârî, 12/1956

Dinlerinde ayrılığa düşüp gurup gurup bölünenlerle Sen'in hiç bir işin yoktur, onların işi Allah'a kalmıştır. İlerde Allah onlara yaptıklarını tek tek bildirecektir.” (Enam: 159) Bilindiği gibi “Dinlerinde ayrılığa düşüp gurup gurup bölünenler” kâfirlerdir. Nitekim Cenab-ı Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: “Kitab ehli, ancak kendilerine açık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.” (Beyyine: 4)

“Biz Hristiyanız diyenlerden de söz almıştık, ama onlar uyarıldıkları konuda paylarını almayı unuttular. Bu yüzden Kıyamet gününe kadar onların arasına kin ve düşmanlık saldık. Allah ilerde onlara ne yaptıklarını bir bir haber verecektir.” (Mâide: 14)

Cenab-ı Allah (c.c.) yahudilerle ilgili olarak da şöyle buyuruyor: “Hiç şüphesiz, Rabbinden sana indirilen gerçekler onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttıracaktır. Bu yüzden biz onların arasına Kıyamet gününe kadar sürecek bir kin ve düşmanlık saldık.” (Maide: 64)

O (Allah) size Kitapta : " Allah'ın ayetlerine küfredildiğini ve onlarla alay, edildiğini isittiğinizde, onlar bir başka söze geçip dalıncaya dek onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz" diye indirdi. Doğrusu Allah münafıkların da, kâfirlerin de tümünü cehennemde toplayacaktır". (K. Nisâ (4) 140. )

İmam Ebu Hafs demiştir ki, "Bir adam Rabbine elli yıl ibadet etse, sonra nevrûz (yılbaşı) geldiğinde, o günü kutlamak için şirk yapanlardan birine bir hediye gönderse kâfir olur". (Bezzâziye VI/333;

Abdullah b. Muhammed es-Sîbî., el-Abdevî, ed-Delilül-kavim, ales-siratil-müstakîm 143. ) Sakın kendilerine açık deliller geldikten sonra ayrılığa saplanıp ihtilafa düşenler gibi olmayınız.” (Âl-i İmran: 105) Ömer İbni Hattab (R.A.) der ki; "Allah'ın düşmanlarının bayramlarında sakınınız!" (Beyhaki, Sünenü’l-Kübra)

"Onların çoğu şirk koşmaksızın Allah'a iman etmezler ". (K. Yusuf (12) 106.) Bu A1lah'a inandığını söyleyenlerin de şirk koşuyor olabileceklerini, ya da şirk koşanların da Allah'a  inandıklarını söyleyebileceklerini anlatır. "Andolsun ki, sizden öncekilerin yoluna karış karış, kulaç kulaç uyacaksınız. Öyle ki, onlar keler deliğine girseler siz de gireceksiniz" Dedik ki; "Ey Allah'ın Rasulü, Yahudi ve Nasranileri mi kastediyorsunuz. Kim olacaktı?" diye cevap verdi." (Buhari ve Müslim)

Allahu Teala (c.c.), dinden   sapmış   düşmanlarına  sevgi beslemeyi yasaklamıştır:  "(Ey Muhammed), Allah'a ve Ahiret gününe inanan bir toplumun, 'babaları, oğulları, kardeşleri yahut akrabaları da olsa' Allah’a ve Rasulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin..." (Mücadele:22) buyurmaktadır

«Tetimme» adlı  kitapta:   Ebû Hafs   el-Kebîr   el-Buharî'den   rivayet edilmiştir: "Bir kimse  elli   sene   Allah'a  ibadet etse sonra Nevruz günü gelse ve bugüne saygı için müşriklere   bir  şey   hediye   etse   Allah'a   küfretmiş   ve  elli   senelik   ibadetini   yok etmiş   olur.   Yine  bir kimse   Nevruz  günü   kâfirlerin   toplandığı   yere   giderse  kâfir olur.   Çünkü   bu   küfrünü   ilân    etmektir."   (İmam-ı  Azam,  Fıkh-ı  Ekber,  Aliyyü'l- Kari  Şerhi,  sh:345.  Çağrı  Yay.1992-İst.)

1 yorum:

  1. Sondan üçüncü paragrafta yazım hatası olmuş "Allah" yazısında haberiniz olsun İnşeAllah

    YanıtlaSil