28 Aralık 2015 Pazartesi

GÜVERCİN VE KUŞ BESLEMEK

"Gökyüzünde Allah’ın emrine boyun eğerek uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları gökte ancak Allah tutar. Şubhesiz bunda inanan bir toplum için ibretler vardır." (Nahl 79)

İbnu Kayyim, Sufyan'dan: "Culahik (denen bir atma aleti) ve güvercin ile oynamanın, Lût kavminin eğlencelerinden olduğunu işittik" dediğini nakleder. İbnu Kayyim, bu ve benzeri rivayetlere dayanmaktan başka, "halkın mahremiyetine ıttılaya sebeb olur" gerekçesiyle damlar üzerinde güvercin kovalayarak eğlenmekten men etmeyi "veliyyu'l-emrin vazifeleri" meyanında zikreder.


Çocukların kuşla oynayabileceği kanaatine mutemayil gözüken Munâvî de, "kanat tüylerinin kesilmiş olma şartını, zaafının şiddetinde hemen hemen ittifak edilen bir hadisten istidlal ederek" aksi halde kuşla oyun, mekruh olan tetayyur ve musâbakaya muncer (çekilir, dönüşür) olur" der.

Güvercin besleme alışkanlığı hakkında Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şiddetli bir uslub kullanmıştır.

1. (5331)- Ebu Hurayra (radıyallahu anh) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir güvercinin peşine düşüp onunla eğlenen bir adam görmüştü. "Bir şeytan bir şeytaneyi takip ediyor!" buyurdular."
(Ebu Davud, Edeb 65, (4940); İbnu Mace, Edeb 44, (3765) ; Kutub-i Sitte, 5331)

Açıklama :
Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm), büyük adamın güvercinle eğlenmesini, boş, faidesiz ve malayani bulduğu için şeytana nisbet etmiştir; kendisine şeytan demiştir. Çünkü faidesiz bir meşguliyetle vakit geçirmektedir. Güvercine de şeytan demiştir. Zira adamı malayani bir meşguliyete çekmiştir, cihad, ilim, zikrullah, faydalı tefekkur ve musmir bir iş gibi her çeşit faydalı amelden alıkoymuştur. Bu çeşit hadislere rağmen, İslâm âleminde, diğer bir kısım yasaklar gibi, güvecinle meşguliyetinde zaman zaman yaygın bir moda hâlini aldığını görülmüştür.

Nevevî der ki: "Yavru ve yumurta elde etmek veya yalnızlığa karşı unsiyet bulmak veya mektup taşıtmak gibi maksadlarla güvercin beslemek caizdir. Hiçbir keraheti yoktur. Fakat uğur çıkarmak maksadıyla onunla meşguliyet ise, sahih görüşe göre mekruhtur. Buna bir de kumar ve benzeri haramlar inzimam ederse, o kimsenin şahidliği reddedilir."

İbnu Hacer gibi birkısım alimler, Enes'in küçük kardeşi Ebu Umayr' ın kuşla oynamış olmasına dair rivayetleri esas alarak, çocukların kuşla oynamasının caiz olduğuna hükmetmişlerdir; yeter ki eziyet etmesinler ve atış talimlerinde hedef olarak kullanmasınlar.

Âlimler, eğlence amaçlı yapılan işlerin, kişiye meşru bir faydası olması gerektiğine dikkat çekmişlerdir. Bu yüzden de "lehv" diye adlandırdıkları her türlü faydasız meşgaleyi mekruh görmüşlerdir. (Muhammed b. el-Hasan eş-Şeybânî, el-Câmiu's-Sağîr, s. 262)

Hobi olarak/sırf eğlence olsun diye güvercin yetiştirme meselesi de meşru bir faydası olmayan eğlence/lehv kapsamındadır. Buna göre güvercin yarışmalarında bu kuşları yarıştırmak bir yana, bunları hobi olarak yetiştirmek de ‑kerahet derecesinde‑ caiz olmaz.
(Hatta kimi fıkıh kitaplarında güvercinle oynamak ve onları uçurmak "oyun" (la'b) olarak nitelendirilmiş ve bütün oyunların da haram olduğu ifade edilmiştir. İbni Mâce, el-Muhîtu'l-Burhânî, 8/314. Hadislerde belirtilen oyunların (la'b) haricindekilerin haram olduğunu nakledilmiştir. el-Kâsânî, Bedâiu's-Sanâî, 6/314-315)
Hatta âlimler hobi olarak güvercinlerle meşgul olan kimselerin şahidliklerini ve kendilerine selam verilmeyeceklerini de ‑"eğlence ile iştigal ettiği", "çatılardan insanların mahremlerini gördükleri" ve "başkalarına ait kuşları çektikleri" vb. gerekçelerle‑ reddetmişlerdir. (es-Serahsî, el-Mebsût, 16/131, İbni Mâce, el-Muhîtu'l-Burhânî, 8/314; Fetava'yı Hindiyye)

Yumurtası için ve posta güvercini yetiştirmek maksadıyla güvercin edinmekte de bir sakınca yoktur.(Ali el-Kârî, Mirkâtu'l-Mefâtîh, 8/336)

Enes (r.anh) şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.) insanların en güzel ahlâklısı idi. Benim (annem Ummu Suleym'den) Ebû Umeyr denilen bir kardeşim vardı -zannederim ki, sütten yeni ayrılmıştı, demiştir-. Peygamber Ummu Suleym'e geldiği zaman, o çocuğa:
— "Yâ Ebâ Umeyr! Nuğayr kuşu ne yaptı?" diye hitâb eder, şakalaşırdı.
Nuğayr (serçeye benzer bir kuştur ki) kardeşim onunla oynar dururdu. Peygamber bizim evimizde iken bazen namaz vakti gelirdi de hemen emir verir, altındaki yaygı süpürülür ve üzerine su serpilirdi. Sonra namaza durur, biz de arkasında durur, O bize namaz kıldırırdı.
(Buhari, Edeb, Bab 112, Hadis no : 226; İbn Mace, Edeb, Bab 24, Hadis no: 3720)
Vekî demiştir ki: O, (nugayr ile) bîr kuş kasdeder ki Enes'in kardeşi onunla oynardı.

Buhâri, Muslim ve Tirmizi'de rivayet etmişlerdir.
Ebû Umeyr, Enes'in ana bir kardeşi idi. Babası ise Ebû Talha Zeyd bin Sehl el-Ensâri'dir. Ebû Umeyr'in sütten yeni kesilmiş çocuk olduğuna Buhâri'de işaret vardır. Yâni Peygamber (Aleyhi's-salâtu ve's-selâm), küçük çocuklarla şakalaşırdı. Nugayr, gagası kırmızı olup serçe kuşuna benzer bir kuştur. Medine'lilerin buna bülbül dedikleri rivayet olunmuştur.

Bâzıları Nuğayr'ın serçe kuşu olduğunu söylemişlerdir. Ebû Umeyr isimli küçük çocuğun böyle bir kuşu ölmüştü. Peygamber (Aleyhi's-uesselam), Ebu Umeyr'e teselli vermek için onunla şakalaşıp : "Nugayr ne oldu?" buyururdu.
Enes'in "Peygamber bize katılırdı" sözünden maksadı Tıybi şöyle yorumlar: Yâni Peygamber (Aleyhi's-salâtu ve's-selam), Enes'in ev halkının hepsi ile ilgilenirdi, aralarına karışırdı, hattâ çocukların arasına katılıp çok küçük yaştaki çocukla oynaşıp, kuşcağızının ne olduğunu sorardı.

Üstteki hadiste "Yâ Ebâ Umeyr! Nuğayr kuşu ne yaptı?" lafzıyla "çocukların serçe ile oynamasına musade etmek caizdir" diye zikredilebilir.

Ancak sırf bir süs unsuru olarak ve göz zevkini tatmin için, hayvan dahi olsa bir can sahibini ömür boyu hapse mahkûm etmenin, İslam'ın ciddiyetiyle ve acıma duygusuyla bağdaşmayacağı da açıktır. Bunda fıtrata mudahale de vardır. İstediği gibi gezip-tozma ve çiftleşme kuşun da hakkıdır. Kendi ekstra zevkleri için başkasının tabiî zevklerine engel olma egoistçe, belki de sadistçe bir davranış olur. Sözü edilen hadisten hüküm çıkarırken "çocukların oynamasına musade edilmiştir" demeleri, bunun çocukça bir zevk olduğunu gösteriyor olmalıdır. Her haram olmayan şeyin yapılması güzel demek değildir.
Sütten yeni kesilmiş çocukların oynamasına musade edilen küçük (serçe) kuşu, kendisine cihadın farz kılınan kişilerin oynaması caiz değildir.

Üstelik evde kuş beslenmesiyle, kuşun karşı cinsinin yanında olmamasıyla (çiftleşme zamanlarına dikkat edilememesi) bir başka harama da girilir. Diğer bir sebeb te, bu tür kuşlar (ve akvaryum balıkları), Allah (c.c.) aslen onları evcil olarak değil de, yeryüzünde özgürce yaşamaları fıtratlarına uygun olarak yaratılmışlardır.

Güvercin (kuş) besleyenlerin en çok işledikleri haramlardan biri, kuş beslemeyi hastalık derecesinde saplantı haline getirip, bütün vakitlerini ona hasretmeleri, çatılarda kuş peşinde koşmaları sebebiyle hem boş vaktin ziyanına, bunun neticesinde insanların mahrem hallerini görerek fasıklaşmalarına, hem de ilme ve İslami çalışmalara vakit ayıramaz hale gelmelerine sebeb olmaktalardır.

Güvercin besleyenlerin, kuş beslemeyi hastalık (saplantı) haline dönüştürmeden, çatılarda gezmeden, vaktilerini aşırı şekilde heba etmeden, yem ve sularını eksik etmeden, kedi, fare gibi hayvanların saldırısından muhafaza ederek, kuşların cinsi yaşamlarına sağlamayı dikkat ederek, musait koşulların oluşması durumunda kümes kapılarının açık bırakılarak diledikleri zaman uçup gelmelerine mani olmadan beslemeleri aslen haram değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder