28 Aralık 2015 Pazartesi

DİN VE DİNDARLAR İLE ALAY ETMEK -3-

BEŞİNCİ BÖLÜM 


ALAY EDENLERE KARŞI UYGULANACAK CEZA VE YAPTIRIMLAR


Allah Teala şöyle buyurur:

"Öyle ya, (Allah'a) teslimiyet gösterenleri suçlularla bir tutar mıyız hiç? Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?" (Kalem, 68/35-36)

"Allah'a ve peygamberine düşman olanlar, işte onlar aşağıların arasındadırlar. Allah: Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir." (Mücadele, 58/20-21)


Bu araştırma içinde Allah'ın kitabından nakledilen ayet-i kerimeleri ve bu âyetlerin içinde zikredilen müstehzilere karşı Allah'ın verdiği cezaları ve onları kapsayan elem verici azabı dikkatlice inceledim ve ciğerlerin parçalandığı ve korkudan kalplerin durduğu korkunç bir durumla karşılaştım.

Dünyada rüsvaylık, ahirette azap. Dünyada helak ve yıkım Ahirette sürekli azap

Yukarıda da açıklandığı gibi Nuh'un kavmi onunla alay ettiler, Allah da onları dünyada suda boğarak helak etti. Ahiretin azabı daha şiddetli ve daha kötüdür. Allah Teala bu konuda şöyle buyurmaktadır:

"Onu yalanladılar, biz de onu ve onunla beraber gemide olanları kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Çünkü onlar kör bir kavim idiler." (A'raf, 7/64)

Hûd kavmi de Hûd aleyhisselam ile alay etti ve onu yalanladı. Allah Teala onu kurtardı kavmini helâk etti. Allah Teala bu konuda şöyle buyurdu:

"Onu ve onunla beraber olanları rahmetimizle kurtardık ve âyetlerimizi yalanlayıp iman etmeyenlerin kökünü kestik." (A'raf, 7/72) "Emrimiz gelince, Hûd'u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik. İşte Ad (kavmi) Rablerini inkar ettiler. O'nun peygamberlerine asi oldular ve inatçı her zorbanın emrine uydular. Onlar hem bu dünyada hem de kıyamet gününde lânete tâbi tutuldular. Biliniz ki Ad (kavmi) Rablerini inkar ettiler. (Şunu da) bilin ki Hûd'un kavmi Ad, Allah'ın rahmetinden uzak kılındı." (Hûd, 11/58-60)

Sâlih'i aleyhisselam Allah Semud'a gönderdi. Onunla alay ettiler ve onu yalanladılar. Bunun üzerine Allah onu kurtardı, kavmini helak etti. Allah Teala bu konuda şöyle buyurdu:

"Bunun üzerine onları o (gürültülü) sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü dona kaldılar." (A'raf, 7/78)

Lut'u aleyhisselam da kavmine peygamber olarak gönderdi. Kavmi onunla alay etti ve dediler ki: "Bunlar fazlaca temizlenen insanlarmış." Neticede kurtulanlar Lût aleyhisselam ve beraberindekilerdir, helâk olup yok olanlar ise alay edip yalanlayanlardır. Allah Teala bu konuda şöyle buyurdu:

"Biz onu ve karısından başka aile efradını kurtardık; çünkü karısı geride kalanlardan oldu. Ve üzerlerine (azap) yağmuru yağdırdık. Bak ki günahkârların sonu nasıl oldu!" (A'raf, 7/83-84)

"Emrimiz gelince, oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine (balçıktan) pişirilip istif edilmiş taşlar yağdırdık. (O taşlar) Rabbinin katında işaretlenerek (yağdırılmıştır). Bunlar zâlimlerden uzak şeyler değildir." (Hûd, 11/82-83)

Şuayb'ın aleyhisselam kavmi de onunla alay etti ve ona dediler ki:

"Ey Şuayb! atalarımızın taptıklarını terk etmemizi veya mallarımızda dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa ki sen yumuşak huylusun ve aklı başında bir adamsın." (Hûd, 11/87)

"Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar. Şuayb'ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç oturmamış gibiydiler. Şuayb'ı yalanlayanlar, işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular." (A'raf, 7/91-92)

"Emrimiz gelince, Şuayb'ı ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri ise korkunç bir gürültü yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar. Sanki orada hiç güzel gün görmemişlerdi. Dikkat edin, Semud kavmi nasıl helâk olup gittiyse Medyen de öyle yok olup gitti." (Hûd, 11/94-95)

Mûsâ'nın kavmi de onu yalanladı ve onunla alay etti. Allah Teala onu ve beraberindekileri kurtardı, düşmanını helâk etti.

Allah Teala bu konuda şöyle buyurdu:

"Bunun üzerine Mûsâ'ya: Asan ile denize vur, diye vahyettik. (Vurunca) deniz ortadan yarıldı; öyle ki, açılan yolun iki yanında sular koca dağlar gibi yükseldi. Ötekilerini de oraya yaklaştırdık. Mûsâ ve beraberinde bulunanların hepsini kurtardık. Sonra ötekilerini suda boğduk." (Şuara, 26/63-66)

Allah Rasûlü Hz. Muhammed'in sallallahu aleyhi ve sellem düşmanları da onunla alay ettiler, onu yalanladılar ve ona eza, cefa ettiler. Fakat sonuç takva sahiplerinin oldu. Alaycı ve yalancı bozguncular ise sonunda rezil oldular, utanılacak duruma düştüler, helak oldular ve ateşe atıldılar.

Dünyadan yok olup gittiler. Ahirette de onlar için azap vardır, saray gibi kıvılcımlar saçan ateş vardır. Şeyhu'l-İslam İbnu Teymiye Allah'ın Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ve onun beraberindeki müminlerle alay eden bu adamlar hakkında şunları söyler: Bu alaycı müstehzilerin Allah tarafından birer birer helak edildikleri bilinmektedir. Tarihçiler ve tefsirciler bunları anlattılar. Söylenildiğine göre bunlar Velid İbn el-Muğire, el-As İbn Vâil, el-Esvedâni İbn el-Muttalip, İbn Abd Yeğus ve el-Hâris İbn Kays gibi Kureyş liderlerinden bir grup ve Peygamberin sallallahu aleyhi ve sellem mektubunu parçalayıp onunla alay eden Kisra'dır. Allah Teala Kisra'yı kısa bir süre sonra öldürdü, mülkünü parça parça etti ve kisraların saltanatından geride hiçbir şey kalmadı. İşte olan budur. Allah en iyi bilendir.

"Adı sanı ortadan kalkacak olan, sana kin tutan kimsedir." (Kevser, 108/3)

âyetini bu durumda doğrulamış bulunmaktadır. Peygamber'e sallallahu aleyhi ve sellem kin ve düşmanlık besleyen herkesin kökünü Allah kesmektedir, adını-sanını ortadan kaldırmaktadır. Dillerden düşmeyen bir söz vardır: "Alimlerin etleri zehirlidir (yani onların gıybetini yapanlar helâk olur)." Peygamberlerin gıybetini yapanların nasıl olacağını sen düşün?!! Peygamber'den sallallahu aleyhi ve sellem gelen sahih bir hadiste o şöyle demektedir: Allah Teala şöyle buyurur: "Bir kimse benim velilerimden birine düşmanlık ederse bana savaş açmış olur." Hal böyle olunca peygamberlere düşmanlık edenin hali nice olur? (Allah'a savaş açanla savaşılır.)

Müminlerle alay eden kimseye kıyamet günü vereceği cezayı Allah Teala şöyle anlatmaktadır:

"Allah buyurur ki: Yıkılın karşımdan! Bana karşı konuşmayın artık! Kullarımdan bir topluluk: Rabbimiz, biz iman ettik; öyle ise bizi affet; bize acı! Sen merhametlilerin en iyisisin, demişlerdi. İşte siz onları alaya aldınız, sonunda onlar (ile alay etmeniz, size beni yâdetmeyi unutturdu), siz onlara gülüyordunuz. Bugün de ben onlara, sabrettiklerinin karşılığını verdim, onlar hakikaten muratlarına erenlerdir." (Mü'minun, 23/108-111)

Allah Teala şöyle buyurur:

"Gerçekten onlar kendilerine hak geldiğinde onu yalanlamışlardı. Fakat yakında onlara alay ettikleri şeyin haberleri gelecektir." (En'am, 6/5)

Mümin kadınlarla ve mümin erkeklerle alay etmek onlara eza-cefa etmenin en şiddetli nevilerindendir. Bu sebeple Allah Teala mümin erkeklere ve mümin kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenleri tehdit etmiştir ve şöyle demiştir:

"Allah ve Rasûlünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır. Mümin erkeklere ve mümin kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah işlemişlerdir." (Ahzab, 57-58)

Müminlerle, Allah'ın dini ile ve O'nun hükümleriyle alay edenler ancak kendilerine zarar verirler. Gizli şeyler açığa çıktığı ve amel defterleri açıldığı zaman bu alaycılar pişman olacaklar fakat pişmanlık için artık vakit çok geçmiştir. Allah Teala şöyle buyurmaktadır:

"Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır." (Zümer, 39/48)

"Yaptıklarının kötülükleri onlara görünmüş, alay edip durdukları şey onları kuşatmıştır. Denilir ki: Bu güne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi biz de bugün sizi unuturuz. Yeriniz ateştir, yardımcılarınız da yoktur! Bunun böyle olmasının sebebi şudur: Siz Allah'ın âyetlerini alaya aldınız, dünya hayatı sizi aldattı. Artık bugün ateşten çıkarılmayacaklardır ve onların Allah'ı hoşnut etmeleri de istenmeyecektir." (Câsiye, 45/33-35)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder